Ulaş Başar Gezgin, ulasbasar@gmail.com
Yapay zekanın işler
üzerine etkileri konuşulmaya devam ediyor. Kimilerine göre, yapay zeka, İnsan
Kaynakları’nı daha da insancıllaştırdı: İK’nın ağır yükü İK’cıların üstünden
kalktı; bu durum, İK’cıların çalışanlarla daha insancıl ilişkiler kurabilmesi
için vakit ayırabilmesini sağladı. Kimilerine göre ise, İK’nın
yapayzekalaşması, daha fazla yapay zeka hayranlığı getirdi; böylelikle, insani
olan özellikler, birer veriye dönüşerek teknik bir olaya çevrildi. Tersine
bakış, İK’nın yapay zekanın sağladığı verilerle çalışanları daha iyi anladığını
ileri sürüyor. Buna göre, İK metinlerinin yazılması için üretici yapay zeka
kullanılacak. Bu, çalışanların performans başarılarını takdir edecek daha uygun
metinler çıkarılmasını sağlayacak.
Buna benzer klasik
bir tartışma, yapay zekanın işlerimizi elimizden alıp almayacağı. Öncelikle
burada bir yanlış anlama var: Otomasyonla yapay zeka karıştırılıyor. Rutin
işler için otomasyon, insan yaratıcılığı gerektiren işler için yapay zeka
kullanılıyor. Dolayısıyla, soru, iki ayaklı: Yapay zeka ve otomasyon,
işlerimizi elimizden mi alacak? Birinci görüş, öyle diyor; bunun müthiş bir
işsizlik yaratacağını söylüyor. Başka bir görüş, öyle diyor ama bunun
insanların maaşlarını sabit tutarak daha az çalışmaları, böylece arkadaşlara,
eşe dosta, boş zaman etkinliklerine daha çok vakit ayırabilmeleri anlamına
geldiğini ileri sürüyor. Üçüncü bir görüş ise, bu durumun işsizlik
yaratacağını; ancak yeni iş kolları ortaya çıkararak, bunu telafi edeceğini
söylüyor. Bu üçüncüler, bu durumu, Sanayi Devrimi’ne benzetiyor. Dördüncü bir
görüş, yapay zeka ve otomasyonun insanın yerini almayacağını, cep telefonları
gibi onun yardımcısı olacağını söylüyor. Böylelikle yapay zeka ve otomasyon
kullanmayı öğrenenler işlerini koruyacak, diğerleri işsiz kalacak. Bu, bir uyum
meselesi...
Yine benzer bir
biçimde, yapay zeka ve otomasyonun doktorları daha da insanileştireceği
söyleniyor; çünkü iş yükleri azalınca, hastalarla daha insancıl ilişkiler kurma
şansı elde edecekler. Ancak, şu da var ki, hastanelerde uygulanan neo-liberal
model, görülen hasta sayısına göre performans değerlendirilmesi yapılması, şu
kadar dakikada şu kadar hasta görme zorunluluğu, bu yapay zeka özgürlüğü
anlatısına engel. Demek ki, yapay zekanın olumlu etkileri için, gerekli
ekonomik ve hukuksal düzenlemelerin de yapılması gerekiyor. Yoksa, doktorlukta
çok değişen bir şey olmayacak.
Kaynak:
https://www.raconteur.net/talent-culture/how-artificial-intelligence-is-making-hr-more-human
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder