ERMENİ
ŞİİRİ
Terziyan, T.
(2001). Çırağan Sarayı
Sayat Nova
(2000). Bir sözüm var sana, söylemek istediğim
İsahakyan, A.
(2000). Siz çançiçekleri!
Asadur, Z.S.
(2014). Gözyaşları
Turyan, B.
(2000). Ölümüm
Horen Nar Bey
(2014). Göçebe Ermeni’den Buluta
Horen Nar Bey
(2014). Sürgünden Serçeye
Çırağan Sarayı
Gördünüz mü o muhteşem binayı,
Beyaz gölgesi mavi dalgalarda uyuyan?
Mermer gönderdi oraya, koca yığınlarla, Karrara,
Ve Propontis,[1] güzelliğini derinlerin.
Yüzlerce yıllık mezarlarından uyanıp,
Ruhları yedi iklimin, yedi diyarın
Döküverdiler nadide hediyelerini ve hazinelerini
Şan içinde gezinen o dehlizlerde parıldayan.
Bu heybetli sarayın önü sıra geçen gemiler,
Parlak yelkenleriyle kayıp giderek,
Durur gölgesinde ve bakarlar şaşkın,
Onu bir Doğu düşü diye kabul ederek.
Yeni biçim, Gotik'ten de muhteşem,
İyon'dan da daha zarif; Dorik'ten de öyle.
Bir Ermeni dahinin[2] idaresi altında,
İnşa etti ustabaşı buraya onu böyle.
Pencerelerde, tomar tomar burulmuş süslü,
Parlar yükseldikçe, mermer sütunlar,
Ve kaybeder yollarını güneş ışınları,
Kocaman süslerin çevresinde dolanırlar.
Ölümsüz bir gülüş, parlayan yansıması
Uzanır suyunda mavi denizin
Ve utandırır Granada'nın ünlü Elhamrası'nı,
Hayran eden güzelliği, gökleri eğip büken.
Geceyarısı sıklıkla, soluk ışığında gecenin,
Aydınlık görüntüsü, o berrak ve havadar,
Belirir uzak ufuklarda,
Ağaçlar, çevresinde ve korular.
Yaşadığını, büyüdüğünü sanırsınız o taşların,
Ve ortasında tam da gecenin,
Verirsiniz sırtınızı aşk şarkılarına,
Belirsiz bir zevk ile dinlediği, canların.
Gördünüz mü o muhteşem binayı,
Beyaz gölgesi mavi dalgalarda uyuyan?
Mermer gönderdi oraya, koca yığınlarla, Karrara,
Ve Propontis, güzelliğini derinlerin.
Dünyevi maddeler yığını değildir,
İşlenmiş mermerden değil, ya da balçıktan;
Bir Ermeni dahinin zekasından bu yana,
Durur, soylu bir düşüncenin cisimleşmiş şeklidir.
Thomas Terziyan
(1842-1909)
Boyajian, Z.C. (comp.) (1958). Armenian Legends and Poems. London & New York: Columbia University Press. pp. 44-46.
Bir Sözüm Var
Sana, Söylemek İstediğim
Bir
sözüm var sana, söylemek istediğim -dinle sabırla, Gözümün Nuru;
Dolmuştur
bu gönlüm dinmez bir cemalin görme arzusuyla, Gözümün Nuru.
Nasıl
bir günah işlemiş bulunmuşum ki küsmüşsün bana, Gözümün Nuru.
Gözümde
tütüyorsun sen, dünya malı kalsın başkasına, Gözümün Nuru.
Bir
kan denizi var kalbimde, gözyaşıyla doludur sonsuza dek gözlerim;
İy'leştiremez
yaramı hiç bir merhem, sevdiğimin varlığıdır tek çarem.
Aşktan
bütün bütün hasta, yatarım ve arzular gözlerle yolun gözlerim;
Ben
öldüğümde gelmişti O, duyan olmadı başkaca, ahlarını, bilirim.
Gelmiştir
bahar, buraya bütün bütün, şendir çayırlar yaprak ve çiçekle;
Yayılmıştır
tepelere menekşeler, bülbülün gönderdiği, kulübeye.
Fakat
neden duyulamaz ki sesi? Dikenli ağaç, bu zalim gücün niye?
Delmiştir
dalların, kalbini O'nun; yas tutar durur gül, kendi kulesinde.
Cezbetmeye
kalkmış O'nu gelincik ve aklını çelmiş, gezinen bülbülün,
Hayal
etmekte iken gülü, bir tutam fesleğen ile bağlanıp sarılan.
Kimse
acımadı ki O'na; kopardı aldı gülü, vadiye ilk uğrayan.
Yazık,
çaresiz bülbül; yakaladı çalı, deldi narin bedenini O'nun!
Bilir
Tanrı, ömrüm, koca bir hiçtir sadece; zevkle adadım sana onu.
Gel
ki, tadalım zevklerini aşk'ın, bırak kıskansınlar başkaları bunu.
Amadeyim
her emrine, görür müyüm sandın cemalinden başkacasını.
Mümkünse
eğer ölümsüz olman, yalnız benim aşkım ölümsüz yapar seni.
Ve
bil ki sen, yaram olsa binlerce, çıkmaz dudaklarımdan bir tek yakınma:
Hükümdarımsın
sen benim, hükmetmez hiçkimse bana, senden başkaca.
"Kalpsiz
seni, ölüm değil idir ölüm, ölen için" demekte Sayat Nova
"Lülelerinle,
Gözümün Nuru, kalmış mıdır bir şey, yas tutmaktan başkaca."
Sayat
Nova (1712-1795)
Siz Çançiçekleri!
Siz, çançiçekleri! Ağlayın benimle...
Ve renkli enginlerin çiçekleri!
Ağla bülbül! Or’da ağaçta öylece...
Düşürmekte bulutlar soğuk yelleri...
Karanlıktır yer ve gökse, bütün bütün...
Yas tutarım ben burada, yapayalnız...
Gider ya sevdiceğim, nuru gözümün,
Akar gözümün yaşı böyle umarsız.
Eyvah! Beğenmez beni artık öylece,
Gitti, bıraktı beni bir tesellisiz,
Deldi geçti kalbimi, sonra zalimce
Bıraktı beni kederde, ki tarifsiz...
Siz, çançiçekleri! Ağlayın benimle...
Ve renkli enginlerin çiçekleri!
Ağla bülbül! Or’da ağaçta öylece...
Düşürmekte bulutlar soğuk yelleri...
Avetik İsahakyan (1875-1957)
Gözyaşları
Kederle üzüntüyle düşen gözyaşları vardır;
Yavaşça ve yas içinde ıslatırlar yanağı,
Her bir damla bir hıçkırık, her bir damla bir ağıt,
Çiğinde derin acılı bir çarpıntı.
Başka gözyaşları da var, parlak, tasasız, duru,
Güneş gibi parlayan, dokunmamış şefkatin eli,
Eflatun bir yağmur gibi, sakin, serin, tazeleyici,
Yağmur sonrası toprak kokusu.
Gözyaşları vardır tümüyle sessiz ve gizemli,
Ruhun en aşk aç’ı derinlerinden;
Uzun hikayeler anlatırlar bize kederli,
Gömülü aşklar, yas giysilerinin gizlediği.
Bana kahkaha gibi gelen gözyaşları da vardır,
Fırtınanın savurduğu bulutlar gibi, hep göçebe,
Yıldırımlar fırlatan, okyanus rüzgarlarına,
Sürüklenen, sis gibi, uzaklara, ötelere.
Kuru gözyaşları vardır, yakıcı, düşmeyen,
Sıvı alev, yoğun, iç karartan, tüketen,
Gözler küllenene dek, geçip gitmeyen.
Aklı da yakıp yıkan, heba eden.
Gözyaşı, biliyorum her çeşidini; olsan da
Kederlerin doldurduğu hatıralar yalnızca.
Güçlü duygular, sonsuza dek var olun!
Sizin sayenizdedir, kalbim hâlâ yaşıyorsa.
Zabel Sibil Asadur (Üsküdar, 1863-1934)
Ölümüm
Geldiğinde bana soluk meleği ölümün
Ve güldüğünde başımın üstünde
Bitişi demektir acının ve elemin
Ölü değilim inanın, o zaman işte.
Soğuk etimi özenle kefene sardıklarında
Gözümden aşk gözyaşları döküldüğünde
Beni kara tabuta yatırdıklarında
Ölü değilim inanın, o zaman işte.
Ve çaldığı zaman ağır ağır çan
Kara tabutuma sessizce yöneldiğinde
Zalim gülüşüdür ölümün, titreyen,
Ölü değilim inanın o zaman işte.
Ve ilahi okuduğunda papazlar, kara cüppeli,
Dualar ve tütsü yayıldığında çevremde,
Karanlık yüzlerle ve elemli
Henüz ölü değilim, inanın bana işte.
Harç yığdıklarında mezarım üstüne,
Ve bıraktıklarında beni yalnız döşeğimde,
Ağladığında sevdiklerim içlerini çeke çeke
Yanılmayın sakın ha, ölü değilim işte.
Ama mezarım or’da unutulursa
Gider uçar, hayalim de onunla birlikte
Sevdiklerim umursamaz, geçip giderse
Bilin, asıl o zaman ölmüş olurum işte!
Bedros Turyan (1851-1872)
Geldiğinde bana soluk meleği ölümün
Ve güldüğünde başımın üstünde
Bitişi demektir acının ve elemin
Ölü değilim inanın, o zaman işte.
Soğuk etimi özenle kefene sardıklarında
Gözümden aşk gözyaşları döküldüğünde
Beni kara tabuta yatırdıklarında
Ölü değilim inanın, o zaman işte.
Ve çaldığı zaman ağır ağır çan
Kara tabutuma sessizce yöneldiğinde
Zalim gülüşüdür ölümün, titreyen,
Ölü değilim inanın o zaman işte.
Ve ilahi okuduğunda papazlar, kara cüppeli,
Dualar ve tütsü yayıldığında çevremde,
Karanlık yüzlerle ve elemli
Henüz ölü değilim, inanın bana işte.
Harç yığdıklarında mezarım üstüne,
Ve bıraktıklarında beni yalnız döşeğimde,
Ağladığında sevdiklerim içlerini çeke çeke
Yanılmayın sakın ha, ölü değilim işte.
Ama mezarım or’da unutulursa
Gider uçar, hayalim de onunla birlikte
Sevdiklerim umursamaz, geçip giderse
Bilin, asıl o zaman ölmüş olurum işte!
Bedros Turyan (1851-1872)
Göçebe Ermeni’den Buluta
Ey bulut, nereye bu acelen,
Niye böyle hızla gidersin gökte?
Uzak mı uzak ülkelere
Mektuplar mı var götürdüğün?
Kasvetli görüntün, hüzünlü ve kara,
İlerliyorsun böyle boşlukta;
İntikam mı sakladığın, keder mi yoksa
Parlak yüzünün ardında?
Bir rüzgar geldi de sürgün mü etti seni
Çok uzakta göksel evinden?
Benim gibi, sıla hasretiyle, gözyaşlarıyla
Tüm dünyada gezinerek amaçsızca.
Hüznümdür, gezinen, benim gibi,
Tek yoldaşım benim, bana kalan,
Nice denizler aştım nice kıtalar
Ama burnumda tüter anavatan.
Ey bulut, neden gözyaşıyla dolu kalbin;
Neden yağmurdur tesellin;
Öfkeyle dolusun haksızlıklara karşı,
Haşin yıldırımlar anlatır acını.
Kalbim dolu olsa da benim de
Ve dolu olsa da zihnim acılı düşüncelerle,
Bir sürgünün göğsünü dolduran
Kederlerimi kime dökeyim?
Ey bulut, yurdun yok senin!
Benden daha mutlusun sen;
Kuzeye yüzersin özgürce ve güneye,
Kuzeye yüzersin özgürce ve güneye,
Evinde sayılırsın tüm gökyüzünde.
Ama ben gözyaşı dökerim her adımımda
Üzüntü içinde, hüzün içinde;
Yurdumdan uzağa düşen her adımım
Beni daha çok yaklaştırıyor ölüme!
Beşiktaş Başpiskoposu Horen Nar Bey (1832-1892)
Sürgünden Serçeye
Ah serçe, serçe, senin mi
Bu yuva, soğuk ve kederli,
Bu duldada buldum onu
İlk girdiğimde buraya
Acı yaşlarla doldu gözlerim
Kendi yuvamın da
Böyle boş ve sahipsiz
Olduğunu düşününce.
Ah serçe, dön gerisin geri yuvana,
Zarar gelmez benden sana!
Bende bir yoldaş bulursun kendine,
Bir göçebeyim ben, senin gibi.
Bir göçebeyim ben, senin gibi.
Bilirim özleyişini kalbin,
Bilirim nasıl gözünde tüter evin;
Bilirim acılarını en içeriden
Zorla sürgüne gönderilenlerin.
Mutlusun ey serçe, buldun sonunda
Arayıp da durduğun yuvacığını!
Artık geçti gitti, geçmişe ait oldu
Neyse ki, bu serçenin yolculuğu.
Unut ızdıraplarını, çırp kanatlarını!
Bırak bana hüznünü, acılarını.
Bilmiyorum ben, ne keder,
Bu yolculuklar ne zaman biter.
Ey serçe, baharın umudu var sende,
Yuvana varabilmek için;
Kış bitmiyor bende ise, kaybettim baharı,
Kaybettim, yurdumu, anavatanımı.
Karanlık gelir bu yabancı ışık bana!
Soluktur, ölüdür hava,
Acıdır içtiğim su,
Ve taş gibidir yediğim ekmek.
Ey serçe, ne zaman arayacaksın yeniden,
Yuvanı, aziz tuttuğun yuvanı,
Duyacak mısın yine, titrek sesimi
Selamlıyor o, senin buraya gelişini.
Bulursan fakirhanemi birgün
Boş ve sessiz dururken,
Anavatanımdan mezarıma
Bir damla çiğ getir lütfen.
Beşiktaş Başpiskoposu Horen Nar Bey (1832-1892)
DÜNYAYI ŞİİRLE DOLAŞMAK
2000’DEN 2017’YE DÜNYA ŞİİRİ ÇEVİRİLERİ
Derleyen ve Çeviren: Ulaş Başar Gezgin
AFGAN ŞİİRİ
Anjoman, N. (2014). Bir Afgan Kadınıyım Ben ki
Anjoman, N. (2014). Gazel: Geliyor Bana
Anjoman, N. (2014). Gazel: Nesini Söyleyim
Anjoman, N. (2014). Gazel: Şarkı
Anjoman, N. (2014). Mavi Anılar
Anjoman, N. (2014). Tanınmazlık Dağında
Meena (2014). Hayır Asla Dönmeyeceğim Geri
AFRİKA ŞİİRİ
Oguibe, O. (2006). Kanımla bağlıyım ben bu ülkeye
Okara, G. (2002). Güldün ve güldün ve güldün
Okara, G. (2001). Eski günlerdi
p'Bitek, O. (1970/2014). Söyle Bana Dostum Yoldaşım
Soyinka, W. (2009). Sivil ve Asker
Baraka, A. (2001/2010). Havaya uçurmuşlar Amerika’yı
Harper, F. (2000). Beni gömün ama özgür bir vatana
Hughes, L. (2015). Ölen Çocuklar Öldürülen Çocuklar
Hughes, L. (2001). Çingene adam.
Hughes, L. (2000). Nehirlerden söz açıyor bir zenci
Komunyakaa, Y. (2001). Demire inanmak
Komunyakaa, Y. (2001). Yitip gitmedeyiz sen ve ben
AVUSTRALYA YERLİ ŞİİRİ
Noonuccal, O. (2014). Bumerang Yok Artık
Noonuccal, O. (2014). Mutsuz Irk
Noonuccal, O. (2014). Uygarlık
Noonuccal, O. (2014). Ak Adam Kara Adam
Noonuccal, O. (2014). Sanatçı Oğlum Benim
‘BATI’ ŞİİRİ
Engels, F. (2008/1838). Bedevi
Michel, L. (2013). Kızıl karanfil
Poe, E. A. (2002). Çanlar
Blake, W. (2000). Kaplan
Grass, G. (2012). Söylenmesi gereken.
Dos Passos, J. (2005). Tabldot
Reade, J. (2001). Sevdiğim şarkıları söyle bana.
Gosman, A.D. (2011). Etkisi altında Ay’ın
Bashllari, M. (2014). Rezil Edilmiş Çiçekler
Fortenberry, T. (2014). Şahinkız.
Kelsen, H. (2003). Günü Yaşa.
Mustaine/Menza/Ellefson/Friedman (2003). Türtükenimi’ne Gerisayım
Yüen, M. (2008/1972). Kitaplar üstüne
Juyi, B. (2005). Mutsuz bilgin
Fu, D. (2005). Savaş Arabaları Baladı
Tung P’o, S. (2005). Oğlunun doğumu üstüne
Çing, A. (2005). Paris Ağıdı
Çi, L. (2003). Yazma sanatı
ENDONEZYA ŞİİRİ
İsmail, T. (2009). Belki ben de bir hırsızım
Sarjono, A. (2009). Sahte şiir
ERMENİ ŞİİRİ
Terziyan, T. (2001). Çırağan Sarayı
Sayat Nova (2000). Bir sözüm var sana, söylemek istediğim
İsahakyan, A. (2000). Siz çançiçekleri!
Asadur, Z.S. (2014). Gözyaşları
Turyan, B. (2000). Ölümüm
Horen Nar Bey (2014). Göçebe Ermeni’den Buluta
Horen Nar Bey (2014). Sürgünden Serçeye
Raffi (2014). Van Gölü
Patkanian, R. (2014). Padişahım Çok Yaşa
Derviş, M. (2002). Kimlik Kartı
Derviş, M. (2002). Rita ve tüfenk
Derviş, M. (2002). Anam
Derviş, M. (2002). Pasaport.
Derviş, M. (2002). Üstümüze kapanıyor dünya
Adnan, E. (2003). Cenin
FRANSIZCA’DAN ÇEVİRİLER
Brulé, G. (Yanık Gace). (2002). Gurbet türküsü
Garneau, S.- D. (2003). Kuş kafesi
HAİKULAR: BARIŞ VE HUZUR HAİKULARI
J. Baranski, ABD
R. Yarrow, ABD
M. Lysenko, Avustralya
L. Balabanova, Bulgaristan
j. kacian, ABD
H. Ludwig, ABD-Almanya
G. Terebess, Macaristan
D. Matas, Hırvatistan
D. Franin, Hırvatistan
D. Plazanin, Hırvatistan
B. Ross, ABD
B. Akio, Japonya
B. Natsuishi, Japonya
A. Deodhar, Hindistan
A. Kudryavitsky, Rusya
S. Stanford, Avustralya
R. D. Wilson, ABD
I. Prondzynski, Kenya
J. Antonini, Fransa
HİNT ŞİİRİ
Sri, S. (2005). Ulusal tarihler
Derozio, H.L.V. (2003). Hindistan’a – Anayurduma
Çatterci, B.Ç. (2003). Anam, Eğiliyorum Önünde.
Tagore, R. (2003). Şarkılar (Gitancali) 51.
Warrior, N.V. K. (2005). Afrika
Rath, R. (2007). Sürgündeki asker
Sharma, S.K. (2011). Demokrasi: Eski ve yeni
Yazarsız (2005). Yaradılış (Rig Veda)
Yazarsız (2005). Kumarbaz (Rig Veda)
IRAK ŞİİRİ
El Melaika, N. (2014). Kimim Ben?
El Melaika, N. (2014). Sözler İçin Aşk Şarkısı
El Melaika, N. (2014). Yabancıyız
El Melaika, N. (2014). Yeni Yıl
Guillen, N. (2012). Yalnız palmiye.
Lorca, F. G. (2012). Dilsiz çocuk.
Al Ramli, M. (2007). Hayır Diyorum Benden Irak’ın Özgürleştirilmesine!
Heis, N. (2002). Severdim Yahudi Halkı Önceleri.
MALTA ŞİİRİ
Briffa, R. (2001). Aynalar
Briffa, R. (2001). Kederlinin şarkısı
Briffa, R. (2001). Marş ve kalabalık
MISIR ŞİİRİ
Negm, A.F. (2014). Kim onlar ve kimiz biz?
Negm, A.F. (2013). Kaledeki hapishane
NEPAL ŞİİRİ
Bishta, M. (1983/2014). Böyle Olur Bir Milletin Yaşarmış Gibi Yapması
Giri, B. (2003). Kadın
Giri, B. (2008/2013). Kathmandu
Katuval, H. (2014). Dileğim
Katuval, H. (2014). Hayat? Bu mu Şimdi Hayat?! Yav He He...
Nibha, B. (2014). Şair İyi misin, Ne İçtin Böyle Yazmak İçin?
Paudyal, L. (2014). Himalaya
Serchan, B. (2014). Bir Şiir
Serchan, B. (2014). Öğlen ve Buz Uykusu
Serchan, B. (2014). Yalandan İbaret Bence, Milli Tarih Denen Nane
Serchan, B. (2014). Yeni Yıl
Vyathit, K.M. (2014). Karıncalar
VİETNAM ŞİİRİ
Gezgin, U. B. (2007). Vietnam Şiiri’ne kısa bir giriş.
Nguyen Du (2016). Hanoi’un Gitaristi
Vu, D.L. (2014). Hattat
Do, T. N. Y. (2007). Konuklama
Van, Cao (2016). Gerçek Dünyada Varolmayan Beş Sabah.
Anh, N. D. (2007). Göksel geçide bakış
Xuan, D. (2014). Deniz
Dzenh, H. (2007). Vietnamlı genç hanım
Loan, H. (2010/2007). Yabanmersini çiçeklerinin lavanta rengi
Quynh, X. (2007). Uykusuz gecelerde eş için söylenen şarkı
YUNAN ŞİİRİ
Kavafis, K. (2001). Derdi Üstlenmek Üzere.
Pezaros, P. D. (2001). Siklad Adaları Şarkısı- Sifnos
Voidis, H. (2001). Karanlık kent
DİĞER ÇEVİRİLER[5]
Yazarsız (2004). Tonga’lıyım beşikten mezara
Lermontov, M.Y. (2001). Tamara.
Kolbe, U. (2010). Kıyısında yaşadığımız su
Montale, E. (2010). Sorma bize o sözcüğü.
Noroes, E. (2010). Kayıp
Noroes, E. (2010). Guava
TÜRKÇE’DEN İNGİLİZCE’YE VE İSPANYOLCA’YA ÇEVİRİLER
Telli, Ahmet (2001). Si Vayas Se Derribaria Esta Ciudad [Gidersen Yıkılır Bu Kent].
Beyatlı, Yahya Kemal (2001). El Fin Del Septiembre [Eylül Sonu].
Budak, Abdülkadir (2003). La Consistencia [Kıvam].
Budak, Abdülkadir (2003). Consistency.
Günçe, Ergin (2017). Fascism for Kids [Çocuklar için Faşizm]
Appleyard, J.L. (2001). You, Southerner [Tú, del Sur]
Öz, Nida (1996/2002). Welcome.
Öz, Nida (1996/2002). Flight.
Öz, Nida (2006/2010). Fake bus stops [Sahte duraklar].
Öz, Nida (2006/2010). Love has to be written by a long o [Sevgi yumuşak g ile yazılmalı].
Öz, Nida (2006/2010). Red [kırmızı].
Öz, Nida (2004/2010). A –strange- may song [Bir garip mayıs türküsü].
Öz, Nida (nd/tarihsiz). Drama [dram].
Tavlan, Ergun (2002). Papa
Arslan, Yılmaz (2011). I listened to the Moon (Ay’ı dinledim)
|
[1] Countee Cullen’ın ‘Miras’ adlı şiirinin çevirisi için bkz. Gezgin, U.B. (2017). Ben Bütün Karanlıkları Bunlarla Yendim: Şiir Eleştirileri (2000-2017).
[2] Diğer Çin ve Asya şiirleri için bkz. Gezgin, U. B. (2007). Asya yazıları. İzmir: Ara-lık Yayınevi.
[4] Daha fazlası için bkz. Paz, O. (2000). Kartal mı güneş mi? (İsp çev: U.B. Gezgin). İstanbul: Virtüel Yayınevi.
Jimenez, J. R. (2007). 50 İspanyol şiiri (çev. U. B. Gezgin).
Latin Amerika Şiiri Antolojisi - Derleyen ve İspanyolca’dan Çeviren: Ulaş Başar Gezgin
XII. Yüzyıldan XX. Yüzyıla İspanyol Şiiri Antolojisi - Derleyen ve İspanyolca’dan Çeviren: Ulaş Başar Gezgin
[5] Ayrıca bkz. Gezgin, U. B. (baskıda). Hollanda’dan Tayvan’a Şiir Çevirileri: Diğer Kitaplara Giren Çeviriler - Çeviren: Ulaş Başar Gezgin.
bkz. Gezgin, U. B. (baskıda). Yanardağlar Patladığında / Когда пробуждались вулканы - Bilimsel ve Yazınsal Çeviriler (1999-2017)- Çeviren: Ulaş Başar Gezgin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder