% 3: Brezilya’dan Bir Adaletsizlik Anlatısı
Ulaş Başar Gezgin
Brezilya yapımı
bir dizi film bugünlerde çok konuşuluyor. Bu, beklendiği gibi, bir teleromans
anlatısı değil, bir kötü düş (distopya). Toplum, ‘İçbölge’ ve ‘Okyanus Ardı’
diye ikiye bölünmüştür. Nüfusun % 97’si, İçbölge’de berbat koşullarda,
yoksulluk içinde yaşamaktadır. % 3 ise, tüm toplumsal sorunların ötesinde,
bolluk ve refah içinde yaşamaktadır. Okyanus Ardı düş ülkeye gidebilmek için,
ergenler ya da erken gençler zorlu sınavlardan geçmek durumundadır. İçlerinden
çok azı, kötü düşten iyi düşe yelken açabilecektir.
Brezilya’nın Narodnikleri
İçbölge halkı,
boş durmaz; bir direniş örgütlerler. Oysa, hareket, donanımlı bir liderlikten
yoksundur. Kişisel öc duygusuyla yandaş kazanır; kurtuluşu düş ülkeye giriş
kapısı olan ve sınavları düzenleyen Süreç yöneticilerine suikast düzenlemekte
bulur. Halbuki, suikast başarılı olsa bile, yerlerine başkaları gelecek; düzen
de kaldığı yerden devam edecektir. Bu taktik, akla Ekim Devrimi’nin
Narodniklerini getirir. Örgüt, kendini ‘Dava’ olarak adlandırır. Dava, çokça
yandaş toplar. Öyle ki, giriş sınavlarına giren gençlerden ikisi, Dava’nın
gizli üyeleridir.
Michele ve Rodolfo: Tehlikeli Sularda Yolculuk
Dava’nın gizli
üyelerinden biri (Michele), Dava’ya abisinin öcünü almak için katılır;
diğerinin (Rodolfo) nedeni anlaşılamasa da, sınava daha önce gizli üye olarak
girip geçememesinin utancını kapamak istediği söylenebilir. Rodolfo, aslında
bir sır küpüdür; çift taraflı bir ajan olduğu yönünde bir his bile uyandırır.
Sinsidir, gerektiğinde her tür üçkağıda bulaşır, ilk başta Rafael’in çetesinde
yer alır, ancak iş, ölüme kadar gidince, ayrılarak çetenin hedefi olur.
Michele’de güçlü
bir adalet duygusu varken, Rodolfo, düş ülkeye sızabilmek için her yolu mübah
görmektedir. Onu en zorlayacak sınav en sondadır: Düş ülkeye gitmeden önce
kısırlaştırılma zorunluluğu vardır. Şimdiye kadar kendini ciddi anlamda
tehlikeye atmayan Rodolfo, çocuğunun olamayacak olması düşüncesini
kabullenmekte zorlanır. Düş ülkede çocuk yoktur, çünkü adaletsizliğin temel
kaynaklarından birinin miras olduğu düşünülmektedir. Rodolfo, Dava için
çocuksuzluğu kabullenmek zorunda kalacaktır. Michele ise başyönetici Zülküf’e
yönelik başarısız bir suikast denemesinde bulunur. İçkisine attığı zehiri içen
bir başkası ölünce, Michele, suçluluk duygularıyla başa çıkmakta zorlanacaktır.
Zülküf: İşle Aşk Arasında…
Süreç’in
yöneticisi, ‘Ezekiel’ adını taşır. Bu ad, üç İbrahim dininin peygamberlerden
biri olarak kabul ettiği Ezekiel peygamberden gelir. Bu, Arapça ve Türkçe’de
‘Zülkifl’ olarak geçer. ‘Zülküf’ adı da buradan geliyor. Zülküf, oldukça
acımasız bir kişiliktir. Sınavlar sırasında koyduğu katı kurallar nedeniyle
katılımcıların ölmesine bile göz yumar. Ancak, geriye dönüşlerle, karmaşık bir
duygusal dünyası olduğunu öğreniriz. Rahmetli eşini çok sevmiştir. Eşi, son
zamanlarda iyice durgunlaşmış, aşırı sinirli olmuş, işini yapamaz duruma
gelmiştir. Bu sorunlu ruh hali, Süreç’in İçbölge’deki bir operasyonunda
öldürülen bir ‘terörist’in ardından kameralarda kendi oğlunu görmesinden ileri
gelir. Süreç, oğlunun bakıcısını öldürmüş olur. Kadıncağızda analık duygusu baskın
çıkar; İçbölge’ye, oğluna gitmek ister, bırakmazlar. Düşülkelilerin İçbölge’ye
gitmesi yasaktır. İşler iyice sarpa sarınca, kadın, Okyanus Ardı’ndaki
Rehabilitasyon Merkezi’ne yatırılır. Orada kendi canına kıyarak, düş ülkede ilk
intihar eden insan olur. Bu gelişme, Zülküf’ün duygusal yaşamını iyice allak
bullak edecektir. Ancak, onu asıl etkileyecek olan, eşinin oğlunu bulma
girişimidir. Bulur ve onu defalarca Süreç’te ağırlar. Bu gizli kalması gereken
durum, düş ülkeyi yöneten Konsey’in dikkatini çeker. Birşeylerin ters gittiğini
hissederler ama işin iç yüzünü öğrenemezler. Bunun için, Aline, Süreç’e
müfettiş olarak gönderilir. Ancak Aline’in asıl amacı, Zülküf’ün açığını
yakalayıp onun makamını ele geçirmektir. Zülküf, Aline’in şantajına, sahte delillerle
Aline’i cinayetten hapse attırarak yanıt verecektir.
Fernando: Tekerlekli Sandalyede Aşk
Bir diğer
kahraman olan siyahi Fernando, tekerlekli sandalyededir. Babası, düş ülkeyi
gizemlileştiren bir tür Yeni Çağ dininin lideridir. Ona göre, Süreç ve düş ülke
elbette adildir. Oysa Fernando’nun sınavlarda gördükleri, Süreç’in adil
olduğuna yönelik düşüncesini temelden sarsar. Öte yandan, Süreç doktoru, düş
ülkedeki gelişmiş tıp sayesinde kendisinin bir gün yeniden yürüme olasılığının
olduğunu söylemiştir. Böylece, Fernando için sınavlar, yürüme olasılığıyla
eşitlenir. Zülküf’ün eşine bağlılığına benzer bir biçimde, Fernando’nun
Michele’le aşk yaşaması, Fernando’nun başını belaya sokacak; sonunda, sınavları
geçip düş ülkeye gitmeye hak kazanmasına karşın kendi isteğiyle evine
dönecektir. Bu kararı Michele’in elendiğini duyunca alır; oysa Michele,
işkenceli sorgulardan sonra, fiziksel olarak değil ama psikolojik olarak
çözülerek (abisinin öldürülüp öldürülmediğini anlayamayarak ve dolayısıyla,
kendisine Dava tarafından yalan söylenip söylenmediğini bilmeyerek), Dava
liderlerinden birini ele verecektir. Buna karşılık, düş ülkede Zülküf’ün
yaşamakta olduğunu ileri sürdüğü abisini görecektir. Fernando, bundan habersiz;
Michele’i kapıda bekler. Onu evine dönmeye ikna edecek olan ise, sonradan hızla
parlayan bir kara yıldız olacaktır.
Bir Kara Yıldız
Bu kara yıldız,
uzun, siyahi güzel Joana’dır. Mafyayla sorunları olan, mafyadan çalan, mafya
liderinin oğlunu kazayla öldüren Joana için düş ülke, kuşkusuz, bir kurtuluş
umudu olacaktır. Joana’nın yetenekleri kısa sürede fark edilir. Korku
sınavında, tek korkusuz kişi olarak takımını sınavdan sağ çıkarır.
Yatakhanelere kilitlendikleri bir başka sınavda, Süreç yöneticilerinin yemek
attığı dikey havalandırma bacasından gizlice tırmanır ve Zülküf’ün yanına
varır. Her açıdan diğerlerinden farklıdır. Önderlik özellikleri öne çıkar.
Marco: Sınıfsal Sömürgenliğin Temsili
Bu sınavda diğer
adaylar, binbir türlü dışarı çıkma yolu ararken, tıkanmışlardır. Yemek kavgası
başlamıştır; eli demir sopalı küçük bir grup, geriye kalanlara ölüme yol açacak
kadar üst düzeyde zulmetmektedir. Bu zulüm çetesinin başında beyaz Marco vardır. Marco, diğerlerinin tersine, sınıflı toplumun ezenler tarafında olan
bir aileden gelmektedir. Bütün sülalesi düş ülkeye gitmiştir ya da öyle olduğu
sanılmaktadır. Soyları sürsün diye, bilmeyiz kaç kuşak, bu ailenin erkekleri
eşlerini gebe bırakıp doğacak çocuklarının 20 yaşında açmaları için bir mektup
bırakırlar. Her kuşak erkek, bu yolla düş ülkeye gitmiş; düş ülkedeki
çocuksuzluğu böyle kırmışlardır. İlk başta olumlu liderlik özellikleri gösteren Marco, seçkinci mantığa bürününce zulme yönelecektir. Marco’nun yaptığı
kötülükler, yanına kalmayacaktır. Sınavda, sonunda ezilenler birleşecek, başta Marco olmak üzere çete üyelerini ölümüne dövecektir. Dövülenler, zulümlerinin
bir sonucu olarak elenirler.
Joana: Yükselen Proleter Önder
Peki ama
ezilenler nasıl örgütlenirler? Burada, Joana devreye girer. Sınavdaki çetenin
zulüm ettiği çoğunluğu, liderliği çevresinde birleştirmeyi başarır. Joana’nın
kimliği sahtedir. Aslında hiç kaydı olmayan, terk edilmiş bir yetimdir. Hayatı
zor tarafından öğrenmiş, çeşitli sağ kalma becerileri geliştirmiştir. Düş
ülkeye gidecekken, Zülküf, onun için son bir sınav daha yapar – ki bu, kendi
başına zaten adil değildir; çünkü Joana’ya zaten geçtiği söylenmiştir. Bu ek
sınavda, Joana, bir düğmeye basarak rahatlıkla yapabilecekken, İçbölge’de kendine
eziyet eden bir mafya üyesini öldürmeyi reddeder; çünkü Joana, katil değildir.
Böylece, Joana’nın olumlu kişilik özellikleri daha da öne çıkar. Zülküf’e
ağzına geleni söyleyip düş ülke düşünden kendi isteğiyle vaz geçer. Sona doğru
“Kimse İçbölge halkını umursamıyor” diyecektir. Hayatın adi suça bulaştırdığı
Siyahi yetim kızdan bir proleterya önderi çıkacakmış gibi görünür. Bireysel
suikast eylemlerinin tersine, çoğunluk olmanın gücüyle hareket edecek bir önder
olacağı izlenimi uyandırır. İlk sezon böylece bitiyor.
‘% 3’ hem
toplumsal adaletsizlikler üstüne düşündürüyor hem de yarattığı kişiliklerin
derinliğiyle öne çıkıyor. İlk sezonunda 8 bölüm çekilen dizi, önerilir…
Kaynak: Gezgin, U.B. (2017). Anlatıbilim Açısından Film Psikolojisi ve Film Çözümlemeleri [Film Psychology and Film Analysis through Narratology].
ANLATIBİLİM AÇISINDAN FİLM PSİKOLOJİSİ VE FİLM ÇÖZÜMLEMELERİ
Prof.Dr.Ulaş Başar Gezgin
İçindekiler
Filmlerde Psikoloji Filmlerle Psikoloji
1. ‘Açlık Oyunları’nın Politik Psikolojisi
2.‘Deney’ Filmi: Bir Mürekkep Testi Olarak Film
3. ‘Amerikan Güzeli’ Filmi Neden Hâlâ İzlenebiliyor?
4. ‘Papa: Hemingway Küba’da’
5. Tehlikeli Oyunlar
Yerli Filmler: Ağrı Dağı’ndan Gezi Direnişi’ne
6. Türkiye Sinemasında Karlı Bir Doruk: ‘Ağrı Dağı Efsanesi’
7. Gezi Direnişi Film Olsaydı: Anlatıbilim Açısından Direniş
8. Gezi Direnişi ve Selma Filmi: Benzerlikler ve Farklılıklar
9. VI. İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali’nin Ardından
10. İki Film ve Umut(suzluk)
Bir Kültür Endüstrisi Olarak Hollywood Sinemacılığı
11. ‘Son Samuray’dan ‘Boyun Eğmez’e Amerikan Sineması’nın Öteki Temsillerinde Japonlar
12. Yıldız Savaşları Güzel mi Gerçekten?: 68’lerden Bir Yanıt
13. Trump’a Karşı Trumbo: Bir İhraç, Hayalet Yazarlık ve Umut Öyküsü
14. Trump’la Los Angeles’tan Kaçış
15. ‘Geliş’ Filmi, Bilişsel Bilim ve Çin Araştırmaları
Asya Sineması: Budist Sinemadan Jackie Chan’e
16. Anlatıbilim Açısından Budist Sinema: Yeni Bir Türe Doğru mu?
17. Jackie Chan: Kungfu Ustasından Çinli İndiana Jones’a
18. Hanoi Film Festivali'nden 2 Film: 'Tatlı 20 Yaş' ve 'Yen'in Yaşamı'
Latin Amerika Sineması: % 3 ve Festival Filmleri
19. % 3: Brezilya’dan Bir Adaletsizlik Anlatısı
20. Latin Amerika Film Festivali’nin Ardından
21. Latin Amerika Film Festivali’nin Bir Kez Daha Ardından
Sinemada Roman Uyarlamaları: Anlatıda Birlik ve Ayrılık
22. ‘Notre Dame’ın Kamburu’ ve Romanların Film Uyarlamaları
23. ‘Şeker Portakalı’ Uyarlamaları: Şeker Portakalı Nasıl ‘Beyaz’ladı?
24. ‘Uçurtma Avcısı’
Barış Filmleri
25. Barış Psikolojisi için 3 Film: ‘Maymunlar Cehennemi’, ‘Kovboylar ve Uzaylılar’ ve ‘Çocukluğun Sonu’
26. İki Film, İki Barış Olasılığı: Son Umut ve Mandalina Bahçesi.
İtalyan Sineması
27. ‘Yabandan Gelen Adam’
28. Pasolini’nin ‘Matta İncili’
Kısa Kısa: Kısa Film Eleştirisi ve Kısa Yorumlar
29. İki Artı İki Beş Eder mi?: Arabesk Bir Filmin Eleştirisi
30. 30 Film Üstüne Kısa Yorumlar: İzgin Notları
Ek: Anlatıbilim, Tür Özellikleri, Olay Örgüleri
31. Anlatıbilim Açısından Politik Bilim-Kurgu: Tür Özellikleri ve Olay Örgüleri
Yaşamöyküsü
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder