Kemal
Özer: Yürüdükçe Öğrenen Şair
Ulaş Başar Gezgin
Kemal Özer
kimdi? Özer, sol okurların belleğine kazınan toplumcu şiirleriyle tanınan bir
şiir emekçisidir. Kavganın ön saflarında yer alırken, kişisel yaşamı elbette
öne çıkmıyordu. Emek verdiği oluşumlardan olan Yordam Kitap’tan çıkma anı
kitabı, Kemal Özer’i, şiirini ve kavgasını daha iyi anlayabilmemiz için önemli
verilerle dolu. İyi ki bu kitap şairin sağlığında hazırlanabilmiş. Ne yazık ki
şair bu kitabın çıkmasını göremeden son nefesini vermiş. 30 Haziran 2009’da
yitirdiğimiz şairi bir de bu anılar üzerinden tanıyalım.
Şairin
yayınlanmış ilk şiiri ‘Bir Yer Var’, 1951’de (16 yaşındayken) yayınlanır:
“Ağaçsız, gölgesiz bir yer var
İçinde
gezdiğim;
Ayaklarım,
ellerim dünyadayken
İçinde
olduğunu hissettiğim.
Bir
yer var;
İçinde
olduğum halde
Nerde
olduğunu bilemediğim,
Hududunu
göremediğim.
Bir
yer var;
Ben
uyuyunca uyuyan,
Uyanınca
uyanan,
Benimle
birlikte yürüyen.
Bir
yer var;
İçinden
insana sesler gelen,
Benimle
konuşan, dertleşen
Halimizi
bilen ve gülen.
Ağaçsız,
gölgeliksiz bir yer var
Benimle
birlikte büyüyen . . .”
“Kemal Özer,
gelecekteki yönelimlerine uygun bir ergenlik dönemi geçirir” diyebiliriz.
Lisede onu yazına ve şiire yönlendirecek öğretmenleri ve lise arkadaşları
(Adnan Özyalçıner, Konur Ertop, Ergin Günçe, Önay Sözer) vardır. Üniversite
yıllarında da birçok şair yazar dost edinir: Onat Kutlar, Erdal Öz, Demir Özlü,
Ferit Öngören, Doğan Hızlan, Ülkü Tamer, Ece Ayhan, Hilmi Yavuz... Daha sonra
1956’da üniversite çevresiyle bir edebiyat dergisi (A Dergisi) çıkaracak,
dergiye ileri yaşlardaki şair ve yazarlar da (örneğin Edip Cansever, Yusuf
Atılgan) hem yazılarıyla hem de maddi olarak destek verecek; başyazıları takma
bir adla Asım Bezirci yazacaktır. 1959’da ilk (şiir) kitabı ‘Gül Yordamı’
yayınlanır.
1960’lardan
1970’lere
1961-1981
arasında Cumhuriyet’te düzeltmen olarak çalışır. ‘Ölü Bir Yaz’ adını taşıyan
ikinci şiir kitabı (1960) aşk sonelerinden oluşur. 1962’de evlenir. 2 yıl bir
köyde yedek subay olarak öğretmenlik yapar, baba olur. Üçüncü şiir kitabı
‘Tutsak Kan’ (1963), babasının ölümüyle onun anısına yazdığı şiirlerden oluşur.
Bu kitaptan sonra 10 yıl sessiz kalacaktır. Bu sessizlik döneminde,
devrimcilikle tanışacak ve devrimci düşünceyi hayatının en küçük ayrıntısına
kadar sindirecektir.
12 Mart
sonrasında arkadaşlarıyla bu kez Yeni A Dergisi’ni çıkaracaklardır. Yeni A,
A’dan farklı olarak, marksist bir dergi olur. A’ya katılmış olan Cemal Süreya,
Yeni A’ya “Ben bir edebi dergi
çıkaracağımızı sanıyordum, siz bir siyasi dergi düşünüyormuşsunuz” diyerek
katılmaz. Süreya gibi birkaç eksik ve birkaç yeni isim dışında aşağı yukarı
aynı kadro, bu kez fakülte kantininde değil Cumhuriyet’te toplanmaktadırlar.
2.
Yeni Şairden Kavganın Şairine
Kemal Özer’in
1973’te ilk devrimci kitabı ‘Kavganın Yüreği’ yayınlanır. Şair, ‘Özler’ olan
soyadını mahkeme kararıyla ‘Özer’ yaptırır ve ikinci evliliğini yapar.
‘Kavganın Yüreği’ kitabının arka kapağı, not almaya değer:
“ .. Yaşama bakışım, dünyayı kavrayışım, onu
artık sürekli bir kavga olarak nitelediğimi özetliyor. Şiir de bu kavganın bilincini
vermekle yükümlü olmalı. İçinde bulunduğumuz durumun, yaşadığımız olayların,
düşlediğimiz geleceğin ne olduğunu, nasıl olacağını sezdirmeli, giderek
kavratmalı. Bu yüzden güncel olanı yakından izlemeli. Somutlamalı güncel olanı.
İnancı, umudu, aydınlığı, yarını, arkadaşlığı, cesareti soyut kavramlardan
çıkarıp günlük yaşamımızda yerleri, anlamları olan somut karşılıklarına
ulaştırmalı. Şiir, kavganın bir parçasıdır. Şiir, kavganın yüreğinde yer alır,
yüreğidir. Çünkü insanın yüreğidir. Yüreği olmalıdır. Bütün çarpışmalarda
insanın yanında yer almıştır. Onun yüreğini çarptırmıştır. Ozanı bir bilinç
işçisi saydığım için, insan yüreğini bilinçle doldurmanın bir yolu diyorum şiire
. . .”
Kitapta, şair
mücadeleye katılmakta geciktiği için özür dileyecektir; bu özür, “geç olsun güç
olmasın” dedirtir okura:
“ÜZGÜNÜM AMA ÖVÜNÜYORUM
Bunca
geç kaldığıma üzgünüm
bulanıklıktan
sıyırıp yaşamı
açmakta
çalışkan ellere.
Bu
sizin demekte, kavrayın sımsıkı,
sahip
çıkmak gerekir en önce.
Alında
biriken tere sahip çıkmak,
yorgunluğun
ardından beliren türküye.
Kavga
mı ediyorlar, bilsinler,
niçin
ettiklerini ve kiminle.
Gelecek
günlerin bilinci
su
versin ateşteki çeliğe.
Üzgünüm,
insanın dağılan yüreğini
bir
dizeyle birleştirmek için
bunca
geç kaldığına şiirlerimin.
Ama
övünüyorum gene de kardeşler,
kavgaya
girmekte geciksem bile
yanınızda
olacağım yaratırken zaferi.”
1974’te
yayınlanan ‘Yaşadığımız Günlerin Şiiri’nde bir günce-şiir türü icat edip bu
türün başarılı örneklerini ortaya serer. Şair, bu kitapla, anlatıma,
anlatıcılığa ve epik bir tarza yönelir. 1975’te, yeni kitabı ‘Sen de
Katılmalısın Yaşamı Savunmaya’ yayınlanır; 1978’de ise ‘Geceye Karşı Söylenmiştir’.
‘Kimlikleriniz Lütfen’ kitabı ise 1982’de yayınlanacaktır; 1983’te ‘Araya Giren
Görüntüler’. Bundan sonra ölümüne dek çokça kitabı yayınlanıyor. Bunların her
biri ayrı bir yazı konusu olabilir.
Kemal Özer’in
şairlik yönü öne çıkıyor; oysa o aynı zamanda bir yayıncı, çocuk kitapları
yazarı ve çevirmen. Bunların dışında bir öykü kitabı, çeşitli deneme ve derleme
kitapları, gezi kitapları, günlük, söyleşi, anı kitabı vb. yazarı.
Hangi
Şiirleri Geleceğe Kalacak?
Peki
şiirlerinden geleceğe hangileri kalacak? Bunlar sayıca çok fazla; fakat öne
çıkanları burada analım. Bir kere ‘Zonguldak’ şiiri, Grup Yorum’un ‘Madenci’den
adlı şarkısında okunduğu için çok uzun süre anımsanacak. Aynı biçimde, ‘Düşman
Çizmesi Altında Yurdum’ hem şarkılaştırıldığı için hem de Türkçe’de
sömürgeciliği en iyi anlatan şiirlerden biri olduğu için unutulmayacak.
‘Yanyana İki Ülke Gibiyiz Seninle’, emek isteyen aşklar adına anımsanacak.
Şairin ‘Türkiye’den Selam’ını her zaman alacaklar olacak. Türkçe’de yazılmış en
anti-kapitalist şiirlerden biri olarak ‘Haliç’ anımsanacak. Ne zaman yıldızlara
baksak, ‘Yıldızlardan Söz Açan Gerçekçi Şiir’ gelecek aklımıza... Yeni
aşklarda, sevgiliye “seni anmakla artıyorum” diyeceğiz şairin dediği gibi. Ve
elbette biz de “yürüdükçe öğreneceğiz” şairane...
Şimdi söyleyin
kim inandırabilir bizi Kemal Özer’in bu dünyadan göçtüğüne?
Kaynak
Özer Pınarbaşı,
S. (haz.) (2011). Kemal Özer için Anı Fotoğrafları. İstanbul: Yordam Kitap.
Kaynak: Gezgin, U.B. (2017). “Ben Bütün Karanlıkları Bunlarla Yendim” – Şiir Eleştirileri (2000-2017) [“I Won over Darkness by These”: Poetry Criticisms].
“BEN BÜTÜN KARANLIKLARI BUNLARLA YENDİM”
Şiir Eleştirileri (2000-2017) –
Ulaş Başar Gezgin
İçindekiler
1. “Şiir Nedir?” (2008)
2. Sanat ve Şiir Nedir? (2008)
3. Sanatı Değerlendirebilmek için 2 Ölçüt: Emek-yoğunluğu ve Yeri-doldurulamazlık (2008)
4. Şiir Üzerine Bilimsel, Felsefel ve Sanatsal Değiniler (2001)
5. Lorca’nın ‘İgnasyo Sançez Mehyas Ağıdı’ Üzerine (2001)
6. İgnasyo Sançez Mehyas için Ağıt (çeviri şiir metni)
7. Countee Cullen’ın ‘Miras’ı Üzerine (2002)
8. Miras (çeviri şiir metni)
9. Aleksandr Blok'un "Oniki"si Üzerine (2002)
10. 12 (çeviri şiir metni)
11. 5 Şiir Üstüne Yorumlar (2012)
12. “Unutulmak İsteyenlerin Sayısı Bu Aralar Artmış” (2012)
13. Vietnam Şiiri’ne Kısa Bir Giriş (2007)
14. Şiir Olmasaydı Ne Olurdu? (2006)
15. Şiirin Sözel Bir Sanat Olarak Görüldüğünde Yitirdikleri ve Kazandıkları Üzerine (2004)
16. ‘Folklor’: Şiirin de Cemal Süreyya’nın da Dostu (2003)
17. Puşkin'in Çingeneler (1824) Şiiri Üzerine (2001)
18. Sanat ve Siyaset Üstüne Değiniler (2007)
19. Kliniğimden İnsan Manzaraları: Bir Psikolog Olarak Nazım Hikmet (2012)
20. “Ben Bütün Karanlıkları Bunlarla Yendim”: Hasan Hüseyin’in ‘Kızılırmak’ Şiiri (1966) Üstüne (2013)
21. Kemal Özer: Yürüdükçe Öğrenen Şair
22. Sennur Sezer’in Bütün Şiirleri: Anıtsal Bir Şairin Gelişimini İzlemek İçin
23. Şiir Üstüne (1999)
24. -Bir Afrikalı Amerikalı Şiirin Olabilirliği (2000)
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder