NEPAL
ŞİİRİ
Bishta, M.
(1983/2014). Böyle Olur Bir Milletin Yaşarmış Gibi Yapması
Giri, B. (2003).
Kadın
Giri, B.
(2008/2013). Kathmandu
Katuval, H.
(2014). Dileğim
Katuval, H.
(2014). Hayat? Bu mu Şimdi Hayat?! Yav He He...
Nibha, B.
(2014). Şair İyi misin, Ne İçtin Böyle Yazmak İçin?
Paudyal, L.
(2014). Himalaya
Serchan, B.
(2014). Yalandan İbaret Bence, Milli Tarih Denen Nane
Serchan, B.
(2014). Yeni Yıl
Böyle Olur Bir
Milletin Yaşarmış Gibi Yapması
Değerli
arkadaş,
Machapuchare
burası ve Annapurna şurası,
Ve
öbür tarafta uzanır Dhaulagiri sırası. Görebilirsin hepsini çıplak gözle,
Gerek
yok dürbüne.
Üç
yıldızlı bir otel dikeceğim bunların tam göbeğine.
Bana
biraz borç versene.
Sevgili
konuk,
Koshi
burası ve Gandak şurası,
Karnali,
şuraların mavi tarafı. Görmüş olabilirsin gazetede
Nepal’in
nehirlerinin satıldığına dair yazıları.
Yalan,
yalan, yalan, alayı.
Bölgelerimiz
onların adlarından almadı mı adlarını,
Elektrik
üreteceğiz onlardan alt tarafı.
Sizden
bekliyoruz bunun için yardımı.
Sevgili
ziyaretçi
Bu
Kathmandu Vadisi.
Buradadır
ülkenin üç güzide şehri:
Kathmandu, Lalitpur, Bhaktapur.
Ama mendilini unutma getirmeyi,
Henüz uğramadı buraya kanalizasyon bilmemneyi,
Tuvalet dersen, bir düşünelim ne kadar temiz ne kadar
kirli.
Ekledik onu da beş yıllık kalkınma planımıza. Temiz
şehir seferberliği.
Bağış bekliyoruz sizden anlatabildim mi…
Minbahadur Bishta (d. 1954), Nepalli şair, 1983
Hutt, Michael James. Himalayan Voices: An Introduction
to Modern
Nepali Literature. Berkeley: University of California Press, c1991 1991.
Kadın
Giysisiz, sınırsız,
şüphesiz, duraksamaksızın,
öylece bakınıyordu bir kadın
dört yol ağzında, en saf güzelliği ile.
Çıkageldi bir kör kalabalığı
kadının doğasını çözmek istiyorlardı;
saçlarına denk geldi kadının, ilki;
dedi ki "Kadın dediğin şelale sanki,
akıyor dağların eteklerinden."
Koluna, parmaklarına dokundu ikincisiyse,
ve ilan etti cümle aleme,
"Kadın, Kibele'nin elindeki lale."
üçüncünün kalçada, butta eli,
"Kadın Vernel yumuşağı" dedi.
dördüncüsü, vareden şarkılar söyleyen
dudakları keşfediverdi:
"Kadın, olgun ahududu" dedi.
beşincinin sancağı, meme yönünde,
analığın ölümsüz nimeti meme:
"Kadın demek, Karun hazinesiyle dolu çömlek demek."
altıncının bulup çıkarıverdiği,
doğum yerinin geçit vermez yarı gizi:
hoplayıp zıpladı, bağırdı,
"aşşağılık bir delikten başka birşey değil
kadın!"
Gözleri yaşardı kadının,
sonuncunun sözleriyle;
yaş dolu gözleri duyumsayan yedinci:
"aptallar! Delik değil yalnızca" dedi!
"delik değil yalnızca
hem Van Gölü hem Tuz Gölü hem de Sapanca!"[1]
Banira Giri (d. 1946)
Nepalli kadın şair
Giysisiz, sınırsız,
şüphesiz, duraksamaksızın,
öylece bakınıyordu bir kadın
dört yol ağzında, en saf güzelliği ile.
Çıkageldi bir kör kalabalığı
kadının doğasını çözmek istiyorlardı;
saçlarına denk geldi kadının, ilki;
dedi ki "Kadın dediğin şelale sanki,
akıyor dağların eteklerinden."
Koluna, parmaklarına dokundu ikincisiyse,
ve ilan etti cümle aleme,
"Kadın, Kibele'nin elindeki lale."
üçüncünün kalçada, butta eli,
"Kadın Vernel yumuşağı" dedi.
dördüncüsü, vareden şarkılar söyleyen
dudakları keşfediverdi:
"Kadın, olgun ahududu" dedi.
beşincinin sancağı, meme yönünde,
analığın ölümsüz nimeti meme:
"Kadın demek, Karun hazinesiyle dolu çömlek demek."
altıncının bulup çıkarıverdiği,
doğum yerinin geçit vermez yarı gizi:
hoplayıp zıpladı, bağırdı,
"aşşağılık bir delikten başka birşey değil
kadın!"
Gözleri yaşardı kadının,
sonuncunun sözleriyle;
yaş dolu gözleri duyumsayan yedinci:
"aptallar! Delik değil yalnızca" dedi!
"delik değil yalnızca
hem Van Gölü hem Tuz Gölü hem de Sapanca!"[1]
Banira Giri (d. 1946)
Nepalli kadın şair
Kathmandu
Aşırı
ısıtılmış bir fırın gibi şekil verilmiş Kathmandu’ya
Yüzbinlerce
voltla ateşlenmiş bir fırın
Ateşle
imtihanı gibi Sita’nın,
çaresiz
kızları bu başkentin
üstüne
otururlar onun, yumuşak bedenler, hazırlar markalanmak için,
Arzuya
tutsaklıkla tuzağa düşürülmüş
Uçan ak
güvercine
Bitimsiz
mavi gök boyunca
Kilit
vurulmuş her bir yurttaşın gözünün ta içinde
Yanık
tenli kaçakçıların hepsi,
şişko
dolandırıcı, vahşi gammaz
ve
ikiyüzlüleri ülkenin, hepsi, gelir buraya
Dalmak
için Rani Pokhari’nin suyuna
Ve
arınmak için
Kavak,
tarak ağacı ve mimoza,
Atkuyruğu
ve çam,
Yelpaze oluyor
burada yaşayan herkese, saflara da pisliklere de
Ama
Saf bir
serinlik değil Kathmandu
Cadı ve
büyü aynı zamanda Kathmandu
O resmi
plakalı
Toyota
Corolla,
Ki
litrelerce ve litrelerce benzin içer, doymadı asla
Değil mi
bu da Kathmandu?
Ve
Guncaman’lar ile Ram Bahadır’ların hergün doluştuğu
Kafaları
çekip çekip durdukları
Sonra
karılarını dövmek üzere evlerine yollandıkları
Naniça’nın
meyhanesi değil mi Kathmandu?
İz
bırakıyor Toyota’nın tekerleri sokakta
Yeşil
dayak izleri karılarının vücutlarında
Kathmandu’nun
sıradan olayı bu
Kathmandu,
oğlumun rüyasında sayıkladığı
Birşey
Yarısını
anlarım, yarısını anlamam
Ama daha
fazla duymak istiyorum, daha fazla
Ben ki
kıstırılmışım ve gidip gelmekteyim
Çekim ve
itim arasında
Biliyorum
Küfrediyor
bana çoğu
Çok azı
seviyor beni
Kathmandu’da
yaşadığımdan beri
Kathmandu’nun
içimde de yaşadığı söylenebilir mi?
Böyle
hissediyorum.
Hiç
bitmeyen protestoları Kathmandu’nun
Düşlerime
akıyor benim
Eyvah ki
ne eyvah!
İsyanla
dolu gecelerim
Ama
nasıl sessiz soğuk sabahlarım,
Sislere
bürünmüş Kathmandu,
Yorgun
düşmüş gibi kent ölüsü
Uzun bir
gece nöbeti sonrası
Bu aziz
Kathmandu
Büyüleyici,
tatlı ve acı öykülerle dolu
Bir
destan
Siyasi
demeçlerin korkutucu açılışları
Halkın
yoksulluk korosu
Maaşlar-
neyse ki arttı
Fiyatlar-
lanet olası o da arttı
Gazyağı
ve şekerle oynanan bitimsiz saklambaç
Hepsi
burada, hepsi hepsi
Zavallı
Kathmandu!
Herkesin
sevgilisi
Tüm
halkı tarafından
Lanetli,
Satyanarayan
pujanın anlatıcısı gibi
Temcit
pilavı gibi sürülür önümüze
Öyküsü Lilavati’nin
ve Kalavati’nin
Aynı
ağıtlar, temcit pilavı gibi
Aynı dar sokaklarda yürünür
Aynı törenlerle geçilir
Aynı bayramlara doluşulur
Aynı tatiller kutlanır
Bir
Ka-ka-kul kuşunun ötüşü gibi:
Kathmandu
Kathmandu
Kathmandu
Kathmandu
Banira
Giri, Nepalli şair
Kaynak
Chang,
T., Handal, N. ve Shankar, R. (der.) (2008). Language for a new century:
Contemporary poetry from the Middle East, Asia, and Beyond (s.395-397). New
York: W.W. Norton & Company.
Dileğim
Gitmeyeceğim
okula, gitmeyeceğim baba,
Çoktan
ölmüş günleri öğretiyorlar bize orada.
Matematik
formülleri bile eski,
Paslı
makinelerin yok efendim öğeleri.
Reddediyorum
tarihin tozlu sayfalarında ölüp gitmeyi.
Gelecek
güzel günlerde yaşamalıyım ben,
Tarihin
üstüne çıkabilmeliyim ben, başka türlü olmalı herşey.
İşte
bundan gitmeyeceğim baba, gitmeyeceğim okula,
Çoktan
ölmüş günleri öğretiyorlar bize orada.
Ta
şuramda hissedeceğim idealleri sırtlanma niyetindeyim
Bir
çerçeveye hapsedilmiş idealler yerine.
Kendi
yolumu kendim çizmek isterim, kendi kendime,
Daha
önceki yolcuların izlerinden bir daha gitmek yerine.
Yakışmaz
kaslı kollarıma kalın kitaplar, en iyisi çapa.
Ve
önceden plan falan yapmak... İşte bu iyice ters geliyor bana.
Çıkmalı
ayaklarım nice doruklara,
Ödemek
için yüklü borcumu dünyaya.
Gitmeyeceğim
okula, gitmeyeceğim baba,
Çoktan
ölmüş günleri öğretiyorlar bize orada.
Haribhakta
Katuwal (1935-1980), Nepalli şair, 1972
Hutt, Michael James. Himalayan Voices: An Introduction
to Modern
Nepali Literature. Berkeley: University of California Press, c1991 1991.
Hayat? Bu mu
Şimdi Hayat?! Yav He He...
Hayat?
Bu mu şimdi hayat?! Yav he he...
Bomboş
içi, ama dışarıdan bakanlara canlı gibi,
Atomize
korkularla emili,
Üç
tarafı sorunlarla çevrili,
Hayat?
Bu mu şimdi hayat?! Yav he he...
Koy
kafanı yastığa, altına silah koy unutma,
Yaşamalısın
böyle, bıçak ucunda, bıçak sırtında,
Korkarak
gözünü kapatmaktan, açmaktan kimi zaman:
Hayat?
Bu mu şimdi hayat?! Yav he he...
Tüccarın
vitrinini süsleyen
Cam
bir bilezik gibi, kırılmaya yatkın.
Kırılabilir
bir anda bileğinde gelinin.
Ucuz
sandaletler gibi, kauçuktan yapılma,
Kopabilir
bir anda, yürürken yolda.
Yırtılabilir
orta yerinden cart diye bu hayat da:
Hayat? Bu mu şimdi hayat?! Yav he he...
Haribhakta
Katuwal
Hutt, Michael James. Himalayan Voices: An Introduction
to Modern
Nepali Literature. Berkeley: University of California Press, c1991 1991.
Şair İyi misin,
Ne İçtin Böyle Yazmak İçin?
...Her
renkten çiçek açıyor,
Vızıldıyor
arılar, ötüyor kuşlar,
Apaçık
gökyüzü, bulutsuz,
Hızlı
hızlı akıyor ırmaklar ....
...Çok
özür şair, afedersin,
Araya
girmiş gibi oldum, battı şiirin,
Yine
de ben sorayım dedim:
Şair
iyi misin, ne içtin böyle yazmak için?
...Kaldırmış
başlarını dağlar yükseklere,
Şırıl
şırıl çağlayanlar, ezgili sesleri var,
Yol
alıyor gökte uçurtmalar,
Bir
flüt sesi geliyor uzaktan,
Hafif
hafif fısıldıyor rüzgar...
...Çok
özür şair, afedersin,
Araya
girmiş gibi oldum, battı şiirin,
Yine
de ben sorayım dedim:
Bugün
karnın doydu mu? Ne yedin?
...Yayıyor
ay serinliğini,
Gece
ıtırlı, vücut hafif,
Dopdolu
kalp, neşe ile...
...Çok
özür şair, afedersin,
Araya
girmiş gibi oldum, battı şiirin,
Yine
de ben sorayım dedim:
Ekmek
kaç para salı pazarında?
Kaç
para ekmek cuma pazarında?
Bugün
karnın doydu mu? Ne yedin?
Şair
iyi misin, ne içtin böyle yazmak için?
Bimal
Nibha (d.1952), Nepalli şair, 1983
Hutt, Michael James. Himalayan Voices: An Introduction
to Modern
Nepali Literature. Berkeley: University of California Press, c1991 1991.
Himalaya
Saf, beyaz bir kar örtüsü
Sarmalıyor onu aşağıdan yukarıya
İnci tanesi gibi çağlayanlar
Parlıyor göğsünde,
Çiseleyen bir bulut ağı
Sarıyor belini gri, yün bir şal gibi:
Şaşkına çeviren bir manzara, sakin ve parlak,
Bizim kutsal Himalayamız.
Yaklar en iyi otları bulurlar, en sarp eteklerinde,
Ve en kutlu kokularını yayarlar misk geyikleri,
Güneşin ilk kucağıyla uyanır hergün:
Bir kısmet sütunu, derin ve sakin,
Bizim kutsal Himalayamız.
Dayanır fırtınalara boranlara,
Ve taşır yağmurların hengâmesini;
Alır başına yakıcı güneşin amansız ateşini,
Yüzyıllar yüzyıllar boyu izledi uzaktan yaradılanları,
Ve şimdi gülüyor o, aydınlanmış bir elçekmiş gibi,
Bizim kutsal Himalayamız.
Ganj’ın doğduğu yerdir o,
Kutsal Şiva’nın dinlendiği yer o,
Gauri’nin mücevherli oyun sarayı; giremez ona gaddar kara
ölüm giremez
Bu sakin, göksel sütun,
Bizim kutsal Himalayamız.
Paha biçilmez mücevherlerin yuvasıdır o,
Ve saf bir özsu verir o, nektar gibi tatlı,
Ve derler ki ne vardır onda
Alaka vardır hâlâ, Yakşa’nın başkenti; tırmanırken
doruklarına, insanın kalbi
Cennete dair düşüncelerle doludur,
İşte böyle ışık ışık bolluk bolluk parlak,
Bizim kutsal Himalayamız.
Lekhnath Paudyal (1885-1966), Nepalli şair
Hutt, Michael James. Himalayan Voices: An Introduction
to Modern
Nepali Literature. Berkeley: University of California Press, c1991 1991.
Yalandan İbaret Bence, Milli Tarih Denen Nane
Şöyle birkaç gün ara verdiğimde masamda duranlara
Bakmak için sarp mı sarp, açlıkla sarılı meydanlara,
Solmuş bir çiçek gibi bükük tüm o sokaklara,
Diyorum ki,
Yalandan ibaret bence, milli tarih denen nane.
Yerin dibine batan tüm o tanrılar,
Sağır ve ahmak eğitimli baylar,
Depremlerin tarumar ettiği tapınaklar,
Bu eğilmiş kuleleriyle binalar,
Dörtyol ağzına heykeli dikilmiş tüm o büyük insanlar:
Görünce bunları, her an her saniye,
Hep aynı, hiç değişmezcesine,
Yalandan ibaret o nane, diyorum işte,
Ekmeğimde gözü olan tüm o adamların tarihi gerçekte.
Her gördüğümde o genç kızları sokakta, sapakta,
pazarda,
Vatanımda ve yabancı topraklarda,
Ökaliptüs ağacı gibi çırılçıplak ortada,
Gördüğümde sayısız cengaveri beklerken sinmişçe,
suskunca,
Döktüklerini görerek kalki ağacının yaprakları gibi,
ezgisini ruhlarının,
Elleri aşağıya doğru asılı durmada,
Sahte gibi geliyor bana damarlardaki kan.
Duydum ki genişletmiş topraklarını falanca han,
Everest’e çıkmış Tenzing ve barış tohumları atmış
toprağa, Buda,
Duydum ki hayran bırakmış dünyayı Arniko’nun sanatı;
Duydum ama inanır mıyım? O başka.
Şöyle birkaç gün ara verdiğimde masamda duranlara
Bakmak için sarp mı sarp, açlıkla sarılı meydanlara,
Solmuş bir çiçek gibi bükük tüm o sokaklara,
Anlıyorum, tam da bu işte, tarihin hikmeti.
Yalandan ibaret bence, milli tarih denen nane.
Bhupi Sherchan, 1960
Hutt, Michael James. Himalayan Voices: An Introduction
to Modern
Nepali Literature. Berkeley: University of California Press, c1991 1991.
Yeni Yıl
Görevine yeni başlamış da
Çuvalında bir parça güneş taşıyan
Bir postacı gibi yürüyor yılın ilk ayı damda,
Yürüyerek yavaş ve ağır adımlarla,
Sallayarak duvarları, bir sarkaççasına.
Koyulanıyor güneş sonra,
Uzanıyor uyumak için, yüzünde umutsuzlukla:
Bir kötü haber sağanağında,
Gümbür gümbür eden bulutlarla her anda.
Sanki ishal olmuş hava; çok içmiş olmalı
Bişnumati’nin koleralı sularını.
Ahenksiz bir ses çıkıyor sazımdan anca’,
Gün ortasında, kızgın güneş altında,
Kaşıyıp duruyorlar ağaçlar, uzuvlarını.
Yani bir kez daha
Geldi yeni yıl, çok iyi etti,
Yani bir kez daha
Asmalıyım hayatımın geçiş belgesini
Yeni takvime duvarımda,
Yani bir kez daha
Çıkarmalıyım arkadaşlarımın listesini,
Bir kez daha otururken roketlerle burun buruna
Ve korkunç bombalar taşıyan uçaklarla,
Mektuplar yazmalıyım sevdiğim canlara
Dilemeliyim onlar için mektuplarımda,
Bol başarı, upuzun ömürler ve barış çokça.
Bhupi Sherchan, 1967
Hutt, Michael James. Himalayan Voices: An Introduction
to Modern
Nepali Literature. Berkeley: University of California Press, c1991 1991.
Kaynak: Gezgin, U.B. (2017). Dünyayı Şiirle Dolaşmak: 2000’den 2017’ye Dünya Şiiri Çevirileri [Globetrotting via Poetry: World Poetry Translations – Comp. and trans. Ulas Basar Gezgin].
DÜNYAYI ŞİİRLE DOLAŞMAK
2000’DEN 2017’YE DÜNYA ŞİİRİ ÇEVİRİLERİ
Derleyen ve Çeviren: Ulaş Başar Gezgin
AFGAN ŞİİRİ
Anjoman, N. (2014). Bir Afgan Kadınıyım Ben ki
Anjoman, N. (2014). Gazel: Geliyor Bana
Anjoman, N. (2014). Gazel: Nesini Söyleyim
Anjoman, N. (2014). Gazel: Şarkı
Anjoman, N. (2014). Mavi Anılar
Anjoman, N. (2014). Tanınmazlık Dağında
Meena (2014). Hayır Asla Dönmeyeceğim Geri
AFRİKA ŞİİRİ
Oguibe, O. (2006). Kanımla bağlıyım ben bu ülkeye
Okara, G. (2002). Güldün ve güldün ve güldün
Okara, G. (2001). Eski günlerdi
p'Bitek, O. (1970/2014). Söyle Bana Dostum Yoldaşım
Soyinka, W. (2009). Sivil ve Asker
Baraka, A. (2001/2010). Havaya uçurmuşlar Amerika’yı
Harper, F. (2000). Beni gömün ama özgür bir vatana
Hughes, L. (2015). Ölen Çocuklar Öldürülen Çocuklar
Hughes, L. (2001). Çingene adam.
Hughes, L. (2000). Nehirlerden söz açıyor bir zenci
Komunyakaa, Y. (2001). Demire inanmak
Komunyakaa, Y. (2001). Yitip gitmedeyiz sen ve ben
AVUSTRALYA YERLİ ŞİİRİ
Noonuccal, O. (2014). Bumerang Yok Artık
Noonuccal, O. (2014). Mutsuz Irk
Noonuccal, O. (2014). Uygarlık
Noonuccal, O. (2014). Ak Adam Kara Adam
Noonuccal, O. (2014). Sanatçı Oğlum Benim
‘BATI’ ŞİİRİ
Engels, F. (2008/1838). Bedevi
Michel, L. (2013). Kızıl karanfil
Poe, E. A. (2002). Çanlar
Blake, W. (2000). Kaplan
Grass, G. (2012). Söylenmesi gereken.
Dos Passos, J. (2005). Tabldot
Reade, J. (2001). Sevdiğim şarkıları söyle bana.
Gosman, A.D. (2011). Etkisi altında Ay’ın
Bashllari, M. (2014). Rezil Edilmiş Çiçekler
Fortenberry, T. (2014). Şahinkız.
Kelsen, H. (2003). Günü Yaşa.
Mustaine/Menza/Ellefson/Friedman (2003). Türtükenimi’ne Gerisayım
Yüen, M. (2008/1972). Kitaplar üstüne
Juyi, B. (2005). Mutsuz bilgin
Fu, D. (2005). Savaş Arabaları Baladı
Tung P’o, S. (2005). Oğlunun doğumu üstüne
Çing, A. (2005). Paris Ağıdı
Çi, L. (2003). Yazma sanatı
ENDONEZYA ŞİİRİ
İsmail, T. (2009). Belki ben de bir hırsızım
Sarjono, A. (2009). Sahte şiir
ERMENİ ŞİİRİ
Terziyan, T. (2001). Çırağan Sarayı
Sayat Nova (2000). Bir sözüm var sana, söylemek istediğim
İsahakyan, A. (2000). Siz çançiçekleri!
Asadur, Z.S. (2014). Gözyaşları
Turyan, B. (2000). Ölümüm
Horen Nar Bey (2014). Göçebe Ermeni’den Buluta
Horen Nar Bey (2014). Sürgünden Serçeye
Raffi (2014). Van Gölü
Patkanian, R. (2014). Padişahım Çok Yaşa
Derviş, M. (2002). Kimlik Kartı
Derviş, M. (2002). Rita ve tüfenk
Derviş, M. (2002). Anam
Derviş, M. (2002). Pasaport.
Derviş, M. (2002). Üstümüze kapanıyor dünya
Adnan, E. (2003). Cenin
FRANSIZCA’DAN ÇEVİRİLER
Brulé, G. (Yanık Gace). (2002). Gurbet türküsü
Garneau, S.- D. (2003). Kuş kafesi
HAİKULAR: BARIŞ VE HUZUR HAİKULARI
J. Baranski, ABD
R. Yarrow, ABD
M. Lysenko, Avustralya
L. Balabanova, Bulgaristan
j. kacian, ABD
H. Ludwig, ABD-Almanya
G. Terebess, Macaristan
D. Matas, Hırvatistan
D. Franin, Hırvatistan
D. Plazanin, Hırvatistan
B. Ross, ABD
B. Akio, Japonya
B. Natsuishi, Japonya
A. Deodhar, Hindistan
A. Kudryavitsky, Rusya
S. Stanford, Avustralya
R. D. Wilson, ABD
I. Prondzynski, Kenya
J. Antonini, Fransa
HİNT ŞİİRİ
Sri, S. (2005). Ulusal tarihler
Derozio, H.L.V. (2003). Hindistan’a – Anayurduma
Çatterci, B.Ç. (2003). Anam, Eğiliyorum Önünde.
Tagore, R. (2003). Şarkılar (Gitancali) 51.
Warrior, N.V. K. (2005). Afrika
Rath, R. (2007). Sürgündeki asker
Sharma, S.K. (2011). Demokrasi: Eski ve yeni
Yazarsız (2005). Yaradılış (Rig Veda)
Yazarsız (2005). Kumarbaz (Rig Veda)
IRAK ŞİİRİ
El Melaika, N. (2014). Kimim Ben?
El Melaika, N. (2014). Sözler İçin Aşk Şarkısı
El Melaika, N. (2014). Yabancıyız
El Melaika, N. (2014). Yeni Yıl
Guillen, N. (2012). Yalnız palmiye.
Lorca, F. G. (2012). Dilsiz çocuk.
Al Ramli, M. (2007). Hayır Diyorum Benden Irak’ın Özgürleştirilmesine!
Heis, N. (2002). Severdim Yahudi Halkı Önceleri.
MALTA ŞİİRİ
Briffa, R. (2001). Aynalar
Briffa, R. (2001). Kederlinin şarkısı
Briffa, R. (2001). Marş ve kalabalık
MISIR ŞİİRİ
Negm, A.F. (2014). Kim onlar ve kimiz biz?
Negm, A.F. (2013). Kaledeki hapishane
NEPAL ŞİİRİ
Bishta, M. (1983/2014). Böyle Olur Bir Milletin Yaşarmış Gibi Yapması
Giri, B. (2003). Kadın
Giri, B. (2008/2013). Kathmandu
Katuval, H. (2014). Dileğim
Katuval, H. (2014). Hayat? Bu mu Şimdi Hayat?! Yav He He...
Nibha, B. (2014). Şair İyi misin, Ne İçtin Böyle Yazmak İçin?
Paudyal, L. (2014). Himalaya
Serchan, B. (2014). Bir Şiir
Serchan, B. (2014). Öğlen ve Buz Uykusu
Serchan, B. (2014). Yalandan İbaret Bence, Milli Tarih Denen Nane
Serchan, B. (2014). Yeni Yıl
Vyathit, K.M. (2014). Karıncalar
VİETNAM ŞİİRİ
Gezgin, U. B. (2007). Vietnam Şiiri’ne kısa bir giriş.
Nguyen Du (2016). Hanoi’un Gitaristi
Vu, D.L. (2014). Hattat
Do, T. N. Y. (2007). Konuklama
Van, Cao (2016). Gerçek Dünyada Varolmayan Beş Sabah.
Anh, N. D. (2007). Göksel geçide bakış
Xuan, D. (2014). Deniz
Dzenh, H. (2007). Vietnamlı genç hanım
Loan, H. (2010/2007). Yabanmersini çiçeklerinin lavanta rengi
Quynh, X. (2007). Uykusuz gecelerde eş için söylenen şarkı
YUNAN ŞİİRİ
Kavafis, K. (2001). Derdi Üstlenmek Üzere.
Pezaros, P. D. (2001). Siklad Adaları Şarkısı- Sifnos
Voidis, H. (2001). Karanlık kent
DİĞER ÇEVİRİLER[5]
Yazarsız (2004). Tonga’lıyım beşikten mezara
Lermontov, M.Y. (2001). Tamara.
Kolbe, U. (2010). Kıyısında yaşadığımız su
Montale, E. (2010). Sorma bize o sözcüğü.
Noroes, E. (2010). Kayıp
Noroes, E. (2010). Guava
TÜRKÇE’DEN İNGİLİZCE’YE VE İSPANYOLCA’YA ÇEVİRİLER
Telli, Ahmet (2001). Si Vayas Se Derribaria Esta Ciudad [Gidersen Yıkılır Bu Kent].
Beyatlı, Yahya Kemal (2001). El Fin Del Septiembre [Eylül Sonu].
Budak, Abdülkadir (2003). La Consistencia [Kıvam].
Budak, Abdülkadir (2003). Consistency.
Günçe, Ergin (2017). Fascism for Kids [Çocuklar için Faşizm]
Appleyard, J.L. (2001). You, Southerner [Tú, del Sur]
Öz, Nida (1996/2002). Welcome.
Öz, Nida (1996/2002). Flight.
Öz, Nida (2006/2010). Fake bus stops [Sahte duraklar].
Öz, Nida (2006/2010). Love has to be written by a long o [Sevgi yumuşak g ile yazılmalı].
Öz, Nida (2006/2010). Red [kırmızı].
Öz, Nida (2004/2010). A –strange- may song [Bir garip mayıs türküsü].
Öz, Nida (nd/tarihsiz). Drama [dram].
Tavlan, Ergun (2002). Papa
Arslan, Yılmaz (2011). I listened to the Moon (Ay’ı dinledim)
|
[1] Countee Cullen’ın ‘Miras’ adlı şiirinin çevirisi için bkz. Gezgin, U.B. (2017). Ben Bütün Karanlıkları Bunlarla Yendim: Şiir Eleştirileri (2000-2017).
[2] Diğer Çin ve Asya şiirleri için bkz. Gezgin, U. B. (2007). Asya yazıları. İzmir: Ara-lık Yayınevi.
[4] Daha fazlası için bkz. Paz, O. (2000). Kartal mı güneş mi? (İsp çev: U.B. Gezgin). İstanbul: Virtüel Yayınevi.
Jimenez, J. R. (2007). 50 İspanyol şiiri (çev. U. B. Gezgin).
Latin Amerika Şiiri Antolojisi - Derleyen ve İspanyolca’dan Çeviren: Ulaş Başar Gezgin
XII. Yüzyıldan XX. Yüzyıla İspanyol Şiiri Antolojisi - Derleyen ve İspanyolca’dan Çeviren: Ulaş Başar Gezgin
[5] Ayrıca bkz. Gezgin, U. B. (baskıda). Hollanda’dan Tayvan’a Şiir Çevirileri: Diğer Kitaplara Giren Çeviriler - Çeviren: Ulaş Başar Gezgin.
bkz. Gezgin, U. B. (baskıda). Yanardağlar Patladığında / Когда пробуждались вулканы - Bilimsel ve Yazınsal Çeviriler (1999-2017)- Çeviren: Ulaş Başar Gezgin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder