Jackie Chan: Kungfu Ustasından Çinli İndiana Jones’a
Ulaş Başar Gezgin
Jackie Chan, Türkiye’de Çinli dendiğinde ilk akla gelen
isimlerden biri. Bu bölümde, Chan’in Türkiye’deki Çinli algısına etkisi üstüne
düşünüyoruz. 1954 doğumlu olan Chan’in filmleri, Türkçe dublajla her eve
girmesi ve her kesimden televizyon kanalında kendine yer bulması dolayısıyla,
özel bir etki odağı olarak incelenmeyi hak ediyor. Bu etki, kuşkusuz, bir
yandan onun güldüren bir kişilik olmasından ileri geliyor, diğer yandan dövüş
sporu izlekli filmler çekmesinden, bir yandan da Charlie Chaplin’den
esinlenerek az söz ve çok hareketle, bir diyalog anlatısına değil sözsüz
gösteriye yaslanmasından kaynaklanıyor.
Güldürü öğesiyle, simgesel ve imgesel ustası Bruce Lee’den ayrılır. Felsefe
okumuş olan, düşünsel olarak oldukça donanımlı olduğunu söyleyebileceğimiz
Bruce Lee düzeyinde yüksek düşünsel nitelikler sergilemez.[1]
Ancak kimi filmlerde, tarihsel kalıntıları ve ata inancını korumaya çalışan
geleneksel Çinli kişiliğiyle ayrı bir önem kazanır. Filmleri Bruce Lee’ninki
gibi politik ve özellikle de anti-emperyalist olmasa da,[2]
Çin’in küresel ekonomide yükselişi bağlamında Jackie Chan yeni anlamlar kazanıyor.
Bu yeni anlamlar, Hong Kong’un Çin’e geri verilmesi ve anakara Çinlileri ile
Hong Konglular arasındaki inişli çıkışlı ilişki ekseninde de incelenmeye değer.
Jackie Chan, Hong Konglu birçok sanatçının tersine, Çin devletine yakınlığı
dolayısıyla, Hong Kong’da tepkiyle karşılanmaktadır; hatta Tayvan’da
bağımsızlık yanlıları, Jackie Chan filmlerinin adada yasaklanmasını bile önermektedirler;
ancak bu tepkiler, onun uluslararası Çinli imgesi üstünde bir etkide
bulunmamaktadır. Chan’i, en çok, kendi memleketinde olsun, yabancı ülkelerde
olsun Hong Konglu ya da Çinli polis rolünde görürüz.
Jackie Chan, tipik bir Çinli’yi ne kadar temsil eder? Hiç denecek kadar
düşük bir düzeyde. Çünkü bir Hong Konglu olarak, İngiliz sisteminde yetişmiş
bir Çinli’dir. Adı başta olmak üzere Jackie Chan’e ilişkin birçok öğe, bu
ikililiği yansıtır. Hong Kong’da İngiliz sömürgeciliği döneminde yerli halk bir
İngiliz adı alır. Bu, bugün kimseye garip gelmiyor; ancak bu bile tek başına,
Jackie Chan’in temsil yeteneğini kısıtlayacaktır. Fakat uluslararası izleyici
kitlesi, bu ayrımların farkında olmadığından, onu tipik bir Çinli olarak
görmektedir. Bu açıdan, onun güldürü, dövüş sanatları ve iyiliğin simgesi
olması dolayısıyla olumlu bir Çinli imgesi yansıttığını söyleyebiliriz.
Yaklaşık yarım yüzyılda yüzü aşkın film yapmış olan Chan’i, 1970’lerde,
güldürü içermeyen dövüş filmlerinde görürüz. Bu açıdan, Bruce Lee
filmografisinin devamı gibidir. 1980’lerle birlikte farklı rollerde görürüz,
özellikle de polis ya da dedektif. 90’larla birlikte güldürü öğesi daha da öne
çıkar. 2000’lerde rolleri daha da çeşitlenir, tarihsel filmlerde ve arkeolojik
gizem izlekli filmlerde görünmeye başlar. Dolayısıyla, bugünkü Jackie Chan,
çeşitli evrelerden geçmiştir; bu, Bruce Lee’den ayrıldığı bir diğer noktadır.
Şimdi buradaki yorumlarımıza temel oluşturan çeşitli Türkçe dublajlı Jackie
Chan filmlerine bakalım.
Korkusuz Sırtlan (1978)
‘Korkusuz Sırtlan’ filminde Chan, dövüş ustası bir dedenin işe yaramaz torunudur.
Kumar oynar, işten kovulur, gereksiz kavgalara tutuşur. Kavga stili, bir grubun
ilgisini çeker; ona dövüş ustası olarak iş verirler, öğrenci yetiştirmeye
başlar. Bunu haber alan bir başka usta, kötülüklerine başlayacaktır; ancak Chan
intikamını alacak, böylece artık işe yaramaz biri olmadığını kanıtlamış
olacaktır; ancak geç kalacaktır.
Kartalın Gölgesi (1978)
‘Snake in the Eagle's Shadow’ adıyla gösterilen filmde Chan, bir kungfu
okulunda büyümüş olan bir yetimdir. Okulda şamar oğlanı muamelesi görmektedir.
Bir gün bir dilenciye yardım eder. Dilenci, eski bir kungfu ustasıdır. Ona
gizlice ders verir. Artık yetim çocuk, şamar oğlanı olmayacaktır. Ancak,
öğrendiği yılan tekniği başına bela olacaktır. Tekniği tanıyan eski bir usta
ona musallat olacaktır. Tek çare yeni bir teknik kullanmaktır. “Alma mazlumun
ahını” dedirten film, tümüyle dövüş sporuna adanmış bir uzmanlık filmi.
Manda Yürek (1978)
‘A Half Loaf of Kungfu’ adıyla gösterime giren film, Jackie Chan’in erken
döneminden klasik bir kungfu filmi. Gerçekle hayalin içiçe geçtiği filmde,
Jackie Chan’in kungfu öğrenmeye çalışan, tümüyle iyi olmayan bir kişilik olarak
yer aldığı görülür.
Büyük Kavga (1980)
Jackie Chan’ın Amerikan pazarına girmeye çalıştığı ilk filmlerden biri
olarak kabul edilen ‘Büyük Kavga’da, Chan, 1930’lar Amerikası’nda mafyayla
mücadele eden bir Çinli-Amerikalı dövüş ustası olarak karşımıza çıkar. Bu
açıdan, Bruce Lee’nin bir devam filmi gibidir.
Fantastik Görev Ekibi (1982)
Bu filmde, Jackie Chan, yardımcı bir rolde; fakat sonlara doğru önem
kazanıyor. Bu açıdan film, Jackie Chan filmlerinin klasik olay örgüsünden
ayrılıyor. Film, Kanada’daki gizli Japon kampından Batılı generalleri kurtarma
operasyonunun öyküsü.
Ejderha Lordu (1982)
‘Ejderha Lordu’, Jackie Chan’in dövüş filmlerinden güldürülü dövüşe
yöneldiği bir geçiş filmi. Güldürüde, çeteye karşı kahramanımızın mücadelesi
konu edilir.
Arabalı Köfteciler (1984)
‘Wheels on Meals’ adıyla gösterime giren filmde, iki kuzen, Barcelona’da
hazır yemek satmaktadırlar. Er ya da geç mafyayla başları belaya girecektir. Bu
belada, ‘yazgı değiştiren bir kadın’ın (‘femme fatale’) rolü olacaktır.
İntikam Saati (1985)
‘Police Story’ adıyla gösterime giren film, 80’lerin polis Jackie Chan’ine
giden ilk filmlerden. ‘İntikam Saati’nin devam filmleri çekildi. ‘İntikam
Saati’nde Hong Kong polisi, bir çete liderine operasyon düzenler. Yakalanıp
daha sonra kefaletle serbest kalan lider, Jackie Chan’den intikam almak
istemektedir. Çete lideri, kanıtları değiştirince, suçlu durumuna düşen Jackie
Chan, artık tek başına dövüşmek zorundadır.
Amansız Takip (1985)
‘My Lucky Star’ adıyla gösterime giren filmde, bir polis rolünü oynayan
Jackie Chan, yakuzayla mücadele için Tokyo’ya gider. Ona, çocukluğundan
yetimhane arkadaşı olan 5 kişi eşlik edecektir.
Tanrı’nın Zırhı 1-2 (1986, 1991)
İndiana Jones serisinin ilk filmi 1981’de, ikinci filmi 1984’te gösterime
girer ve büyük başarı elde eder. Jackie Chan, ‘Tanrı’nın Zırhı’ serisinde,
açıkça İndiana Jones’a özenir. Bir Asyalı’nın da beyaz adam kadar başarılı
olabileceğini gösteren bir film serisi olarak da değerlendirilebilecek
‘Tanrı’nın Zırhı’, ‘İndiana Jones’ filmleri kadar tanınmaz; ancak aynı zamanda,
Jackie Chan’in ileride çekeceği arkeoloji izlekli gizemli güldürü filmlerinin
önhabercileri olarak filmografisinde yer bulurlar. 2012’de gösterime giren ‘Çin
Falı’ filmi, çeşitli kaynaklarda bu serinin üçüncü filmi olarak anılmaktadır.
‘Tanrı’nın Zırhı’ serisindeki ilk filmde, bir tarikat, arkadaşının kız
arkadaşını kaçırır. Onu salıvermek için efsanevi ‘Tanrı’nın zırhı’nın eksik
parçalarını getirmelerini istemektedirler. Afrika’dan Yugoslavya’ya olaylar
gelişir.
‘Kondor Operasyonu’ adını taşıyan ikinci filmde, Jackie Chan, bu kez Sahra
Çölü’nde eski bir üsse gömülmüş Nazi hazinelerini aramaktadır. Bu film,
serideki ilk filme göre, İndiana Jones senaryolarına çok daha yakındır. Film,
hazine filmi klasiklerinin tipik sonuna varır: Altınlar bulunduktan sonra her
yer yıkılacak, altınlar yıkıntıların altında kalacaktır.
Ateş Adası (1990)
Chan, ‘Ateş Adası’ filminde tebdili kıyafetle hapse giren bir polisi canlandırır.
Amaç, bir cinayeti çözmektir. Film, çoğunlukla hapiste geçer, dövüş sahneleri
de öyle. Sonunda bir cinayet işleyen başkahramanımız, kurşuna dizilecektir.
Ancak kurşuna dizme sırasında, önceki cinayeti çözecek bir ipucuna ulaşacaktır.
İkiz Ejder (1992)
‘İkiz Ejder’ filminde, ikizlerden biri, doğumdan sonra kaçırılır.
Kardeşler, ikizlerinin olduğunu bilmeden büyürler. Biri, sokak dövüşçüsü olur;
öteki, piyanist. 26 yıl sonra Hong Kong’da karşılaşırlar. Başları mafyayla
belaya girer. Film, bize, Kemal Sunal’ın ‘İyi Aile Çocuğu’ (1978) filmini
anımsatıyor.
Afrika Kaplanı (1998)
‘Who Am I?’ adıyla gösterime giren bu güldürü filminde, bu kez Güney
Afrika’da buluruz kendimizi. Filmin girişinden sonra, Jackie Chan’in cangılda
uyandığını görürüz, belleğini yitirmiştir. Bir casusluk anlatısına yaslanan
film, daha sonra Rotterdam’da devam eder. Filmde Jackie Chan, kim olduğunu
öğrenemese de, filmin başındaki gizem, sonda elbette çözülecektir.
Bitirim İkili 1, 2, 3 (1998, 2001, 2007)
‘Rush Hour’ adıyla gösterime giren filmde, Jackie Chan, bir dedektif
rolündedir. Serinin ilk filminde, Chan, ABD’de, Afro-Amerikalı bir polisle
birlikte Çin konsolosunun kaçırılan kızını bulmaya çalışır.
İkinci filmde, aynı ikili, bu kez, ilk filmdeki başarılarının bir ödülü
olarak Hong Kong’da tatildedirler. O sırada, Amerikan Konsolosluğu’nda patlama
olur, iki Amerikalı ölür. Bu olayın arkaplanını soruştururlar. Olayların kökü
ABD’ye gittiğinden, filmin gerisi ABD’de geçecektir.
Üçüncü film, Hong Kong’da geçiyor. Bol suikastli, bol bombalı, arabaların
havada uçuştuğu bir film.
Bu üçleme, özellikle de üçüncü film, aslında Jackie Chan’in tarzına pek de
uymuyor; daha çok, Hollywood vurdulu kırdılılarına özenilmiş izlenimi veriyor.
Jackie Chan filmlerinde, beden vurdukırdısı ön plandadır; bu üçlemede ise,
havada-uçuşan-arabalı vurdukırdı öne çıkmış. Yine de sıkıcı filmler değiller,
çünkü kısa sürede çok fazla olay yaşanıyor.
Şanghay Şövalyeleri (2003)
‘Şanghay Şövalyeleri’, bir arkeolojik gizem güldürüsü. Chan, bu kez, bir
beyaz adamla, Owen Wilson’la sahnededir. Jackie Chan, Amerika’da şerif
olmuştur, babası onu evlatlıktan atmıştır. Ancak, yardımına ihtiyaç duyulduğu
için, Londra’da, babasını öldüren sömürgecilerin peşine düşer ve hem intikam
almaya hem de babasının koruyucusu olduğu Kutsal Emanet’i geri almaya çalışır.
Ona beyaz çalışma arkadaşı eşlik edecektir.
Geçmişin İntikamı (2004)
‘New Police Story’ adıyla gösterilen filmde, Chan’i oldukça planlı çalışan
bir çeteyle mücadele eden bir polis rolünde görürüz. Bir operasyonda birçok
arkadaşını kaybedip içkiye vurur kendini ve süresiz izne ayrılır. Dönüşü
muhteşem olacaktır. Tahmin edileceği gibi, bu, bir intikam anlatısı.
Efsane (2005)
‘The Myth’ adıyla gösterime giren film, arkeoloji izlekli bir anlatı.
Ölümsüzlük iksiri konu ediliyor. Güldürü de içeren tarihsel bir yapım. Filmi,
İndiana Jones serisinin, o seriyi aşan başarılı bir Çin sürümü olarak
niteleyebiliriz. Kahramanımız, dövüş becerilerini, bu kez Hintliler üstünde
deneyecektir. Sık sık gördüğü düşlerin aslında 2 bin yıl önceki yaşamından
kaynaklandığını öğrenecektir. General ile prensesin aşkı, Hintli bilgenin
dediği üzere, tarih, tekerrürden ibaretse, günümüzde hangi olaylara kapı
aralayacaktır?.. Film bu gizemli soruya adım adım yanıt verir.
Şaşkın Hırsızlar (2006)
‘Rob-B-Hood’ adıyla gösterime giren filmde, Hong Kong’da üçlü bir çete,
varlıklı bir ailenin bebeğini kaçırır. Gelişen olaylar sonunda bebekle
aralarında bir bağ oluşur ve onu, kendilerini onu kaçırmak için kiralayanlara
karşı korumaya karar verirler.
Yasak Krallık (2008)
‘Yasak Krallık’, Jackie Chan’le Jet Li’nin birlikte oynadıkları bir film.
ABD’de çetelerin saldırısına uğrayan Amerikalı beyaz genç, uyandığında, kendini
eski tarihte bir Çin köyünde savaşın ortasında bulur. Burada olaylar gelişir.
Filmin sonunda şimdiki zamana uyanacaktır. Filmde Çinli ikili geri planda.
Filmin olay örgüsü ve beyaz kahramanı, ‘Karate Kid’ filmini andırıyor.
Küçük Dev Asker (2010)
Çin’in beylikler döneminde geçen tarihsel bir film olan ‘Küçük Dev Asker’
bir askerlik öyküsü. Bir asker, savaş bitiminde düşman ordunun yaralı
generalini yakalayıp ödül için memleketine götürmeyi düşünüyor. Bütün film, bu
ikili arasındaki yolculuk üzerinden gelişiyor.
Çin Falı (2012)
‘Çin Falı’ filmi, 2. Afyon Savaşı’yla açılır. İngiliz ve Fransız
sömürgeciler Çin’i yağmalarlar; çaldıkları arasında, Çin Takvimi’ndeki 12
hayvana karşılık gelen heykeller de vardır. Sonra bugüne geliriz. Heykellerin
büyük bir bölümü bugün bir şirkete aittir ve iyi para etmektedir. Şirket Chan’i
ellerinde bulunmayan diğer heykelleri bulmak üzere görevlendirir.
Sonuç
Seçilen filmlerden görüldüğü gibi, yarım yüzyıllık film serüveninde Jackie
Chan, Bruce Lee’nin devamı niteliğinde filmlerle başlamış, daha sonra
güldürüye, polis ve dedektif rollerine ve son olarak arkeolog-maceracı
rollerine yönelmiştir. Bugün Chan, dünyada Çinli denince ilk akla gelen
isimlerden biri. Onun Çin’in küresel ekonomide yükselen etkisiyle birlikte daha
da izlenilir olacağını ileri sürebiliriz. Kendisinin siyasal duruşuyla ilgili
tartışmalar olmakla birlikte, Çinliler arasında da şimdiden unutulmaz
figürlerden biri olduğunu belirtelim. Usta, kimi filmlerinde Hollywood’u taklit
etti, kimi filmlerinde Hollywood’un ta kendisine dönüştü, kimi filmlerinde ise
Çin tarihinden hareketle daha özgün filmler çekti. Artısıyla eksisiyle 20. ve
21. yüzyılın önde gelen küresel yüzlerinden biri oldu.
[1] Bruce
Lee’yle yapılmış bir söyleşi için bkz. https://www.youtube.com/watch?v=3mz2DEnE_y4&t=1043s
Kaynak: Gezgin, U.B. (2017). Anlatıbilim Açısından Film Psikolojisi ve Film Çözümlemeleri [Film Psychology and Film Analysis through Narratology].
ANLATIBİLİM AÇISINDAN FİLM PSİKOLOJİSİ VE FİLM ÇÖZÜMLEMELERİ
Prof.Dr.Ulaş Başar Gezgin
İçindekiler
Filmlerde Psikoloji Filmlerle Psikoloji
1. ‘Açlık Oyunları’nın Politik Psikolojisi
2.‘Deney’ Filmi: Bir Mürekkep Testi Olarak Film
3. ‘Amerikan Güzeli’ Filmi Neden Hâlâ İzlenebiliyor?
4. ‘Papa: Hemingway Küba’da’
5. Tehlikeli Oyunlar
Yerli Filmler: Ağrı Dağı’ndan Gezi Direnişi’ne
6. Türkiye Sinemasında Karlı Bir Doruk: ‘Ağrı Dağı Efsanesi’
7. Gezi Direnişi Film Olsaydı: Anlatıbilim Açısından Direniş
8. Gezi Direnişi ve Selma Filmi: Benzerlikler ve Farklılıklar
9. VI. İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali’nin Ardından
10. İki Film ve Umut(suzluk)
Bir Kültür Endüstrisi Olarak Hollywood Sinemacılığı
11. ‘Son Samuray’dan ‘Boyun Eğmez’e Amerikan Sineması’nın Öteki Temsillerinde Japonlar
12. Yıldız Savaşları Güzel mi Gerçekten?: 68’lerden Bir Yanıt
13. Trump’a Karşı Trumbo: Bir İhraç, Hayalet Yazarlık ve Umut Öyküsü
14. Trump’la Los Angeles’tan Kaçış
15. ‘Geliş’ Filmi, Bilişsel Bilim ve Çin Araştırmaları
Asya Sineması: Budist Sinemadan Jackie Chan’e
16. Anlatıbilim Açısından Budist Sinema: Yeni Bir Türe Doğru mu?
17. Jackie Chan: Kungfu Ustasından Çinli İndiana Jones’a
18. Hanoi Film Festivali'nden 2 Film: 'Tatlı 20 Yaş' ve 'Yen'in Yaşamı'
Latin Amerika Sineması: % 3 ve Festival Filmleri
19. % 3: Brezilya’dan Bir Adaletsizlik Anlatısı
20. Latin Amerika Film Festivali’nin Ardından
21. Latin Amerika Film Festivali’nin Bir Kez Daha Ardından
Sinemada Roman Uyarlamaları: Anlatıda Birlik ve Ayrılık
22. ‘Notre Dame’ın Kamburu’ ve Romanların Film Uyarlamaları
23. ‘Şeker Portakalı’ Uyarlamaları: Şeker Portakalı Nasıl ‘Beyaz’ladı?
24. ‘Uçurtma Avcısı’
Barış Filmleri
25. Barış Psikolojisi için 3 Film: ‘Maymunlar Cehennemi’, ‘Kovboylar ve Uzaylılar’ ve ‘Çocukluğun Sonu’
26. İki Film, İki Barış Olasılığı: Son Umut ve Mandalina Bahçesi.
İtalyan Sineması
27. ‘Yabandan Gelen Adam’
28. Pasolini’nin ‘Matta İncili’
Kısa Kısa: Kısa Film Eleştirisi ve Kısa Yorumlar
29. İki Artı İki Beş Eder mi?: Arabesk Bir Filmin Eleştirisi
30. 30 Film Üstüne Kısa Yorumlar: İzgin Notları
Ek: Anlatıbilim, Tür Özellikleri, Olay Örgüleri
31. Anlatıbilim Açısından Politik Bilim-Kurgu: Tür Özellikleri ve Olay Örgüleri
Yaşamöyküsü
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder