Videolar

17 Aralık 2017 Pazar

Barış Psikolojisi için 3 Film: ‘Maymunlar Cehennemi’, ‘Kovboylar ve Uzaylılar’ ve ‘Çocukluğun Sonu’

Barış Psikolojisi için 3 Film:
‘Maymunlar Cehennemi’, ‘Kovboylar ve Uzaylılar’ ve ‘Çocukluğun Sonu’

Ulaş Başar Gezgin


Doğrudan savaş ve barış konularını ele alan ve kurmacadan çok belgesel türünde bir çok film var. Ancak, savaş ve barışı daha farklı bağlamlarda ve simgesel düzeylerde işleyen filmler de var. Sanat dünyasındaki simgesel anlatım eğilimleri eskiden sansür nedeniyle gerçekleşirdi. Doğrudan anlatmanın yasal olarak mümkün olmadığı konular vardı. Bugün öyle değil. Birçok konuda düz anlatımlı (yani sanatsal dilden çok, içeriğin öne çıktığı) çeşitli filmlerden söz edebiliyoruz. Fakat bunların etkisi, sanıldığı kadar geniş kapsamlı olmuyor. Toplum kutuplaştığı için, bir kesim, bir filmi göklere çıkarırken, diğerleri onu propaganda yapımı olarak değerlendirip tümüyle görmezden gelebiliyor. Simgesel anlatımlı yapımlar ise böyle değil. Bu tür yapımlar her eve rahatlıkla girerler; anlatısal özellikleri dolayısıyla kendilerini her kesime izletebilirler. Bu nedenle, bu simgesel anlatılı filmlerin barış psikolojisi için çok önemli olduğunu söyleyebiliriz.  

Maymunlar Cehennemi: Şafak Vakti’ (2014), barış yanlısı bir film örneği olarak sayılabilir. Gerilim, bilim-kurgu vb. diye izleyeceklerin çok şey kaçıracağını söyleyebiliriz. Film, iyi taraf-kötü taraf gibi basit sınıflandırmaların ötesine geçip iki tarafta da iyi insanlar (canlılar) olabileceği noktasına odaklanıp anlatılanı insanileştiriyor (canlılaştırıyor). Şu örnek, filmde ete kemiğe bürünmüş oluyor: Vietnam-Amerikan Savaşı'nda savaş karşıtı Amerikalılar da vardı, Amerikan ordusuna çalışan Vietnamlılar da... Savaş yanlılarının yalnızca fiziksel silahları yok; aynı zamanda insandışılaştırma gibi silahları da var. Karşı tarafın insani hikayeleri yok sayılınca, “karşısı tümüyle kötü; bizim taraf tümüyle iyi” gibi görünüyor ki, bu, doğru değil.

Bu açıdan, sosyal psikolojide önemli bir alan işgal eden grup kimliği kavramı öne çıkıyor. Grup kimliği inşası için her zaman ortak bir düşman ve olağanüstü koşullar mı gereklidir? Kovboy anlatısıyla uzaylı anlatısını başarılı bir biçimde birleştiren ‘Kovboylar ve Uzaylılar’ (2004) filmi, bu soruyu akla getiriyor. Ortak düşman olan kötü uzaylılar, beş birbirine benzemezi bir araya getiriyor: Bireysel trajedisi dolayısıyla kavgaya katılan başkişimiz, kaçırılan yakınlarını bulmak için yola çıkan kasabalılar (toprak sahibi, toprak sahibinin evlatlığı, doktor ve diğerleri), Beyazlarla son derece haklı gerekçelerle (vatan savunması) kanlı bıçaklı olan Kızılderililer, Amerikan dağlarının eşkıyaları olan haydutlar ve halkı için saflara katılan başka bir ırktan (iyi) uzaylı. Olağan koşullarda yanyana gelmesi mümkün olmayan bu beşli, iş başa düştü mü omuz omuza savaşıyor. Ne biri birinden ne öteki ötekinden üstün. Ve dahası, hepsi, zafere ulaşmak için vaz geçilmez. Onlar “birlikten kuvvet doğar” sözünün cisimleşmiş hali...

Peki ama filmin sonundaki barış ne kadar sürer? Bu beş kesimin çıkarları yeniden çatışana kadar... Ve ne zaman yeniden gelir barış? Yeniden bir başka ortak düşman yaratıldığı zaman mı? İşte 100 puanlık sosyal psikoloji uzmanlık sorusu... Ve bu ortak düşmana karşı savaşma, sonra barış olunca birbiriyle savaşma hali, bu coğrafyada ve birçok başka coğrafyada yaşananları başarılı bir biçimde özetliyor gibi...

Şimdi 3. filme bakalım. Aslında bu, bir bilim kurgu romanından uyarlanmış olan bir dizi film: ‘Çocukluğun Sonu’ (‘Childhood’s End’) (2015). Yalnızca 3 bölümden oluşan dizi, özellikle ‘2001: Bir Uzay Efsanesi’ adlı filme uyarlanmış olan romanıyla tanınan Arthur C. Clarke’ın (1917-2008) 1953 basımı aynı adlı kitabından uyarlama.[1] Aslında Clarke’in birçok yapıtı, savaş ve barış izlekleri üzerine kurulu; ancak bu yazıda ‘Çocukluğun Sonu’na odaklanıyoruz. Film, bir uzaylı istilası filmi; fakat bu kadar eski bir tarihte yazılmasına karşın, olay örgüsünde beklenmedik gelişmeler var. Uzaylılar gelip dünyadaki tüm kötülükleri ortadan kaldırsa, tüm dünyada barış inşa edilse nasıl olurdu? O zaman ortak düşman da kalmıyor. Ne kadar sürebilir bu huzur ortamı? Aslında, bu durumda bile, huzur falan yok; çünkü iyi uzaylılara karşı bile özgür istenç yanlısı olan özgürlük savaşçıları ortaya çıkıyor. Zaten iyi uzaylılar da kötülük yapanlarla savaş isteyenleri ötekileştirmiş oluyor. Bu durumda bile, dünyanın en az dörde bölünmesi kaçınılmaz: İyi uzaylılar, iyi uzaylılara destek olanlar, onlara karşı olanlar ve kötülük yaptıkları ya da savaş yanlısı oldukları için iyi uzaylıların misyonunun tam karşısında konumlananlar... Ama barışı getiren iyi uzaylıların niyeti bozuktur aslında ve insanlar bunu öğrendiklerinde çok geç olacaktır. Oysa ne güzel ortak düşman uzaylı imgesi sayesinde kendi aralarındaki kavgaları unutup bir araya gelebiliyorlardı ilk başta... Gerçekte kötü olan iyi uzaylılara karşı direnmeleri gerekiyordu, ama direnmeyip barış yanlısı oldular... Hatalar zinciri buradan yürüdü...

Her yazın uyarlamasında olduğu gibi ‘Çocukluğun Sonu’nda da romanda yer alıp filmde yer almayan ve de tam tersi öğeler var. Bir kere, filmde başkişi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri yerine bir çiftçi. Bu da, dizi sektörünün özdeşleşme süreci üzerinden etkili olmak için ortalama bir izleyiciye benzer bir kişilik (buna ‘average Joe’ deniyor) yaratma eğilimiyle açıklanabilir. Çatışma örnekleri olarak Güney Afrika’nın yerini İsrail-Filistin almış durumda. Bunun dışında roman ve film arasında, kişilikler, ciddi anlamda farklı; olaylar da öyle. Roman neredeyse yeniden yazılmış; yine de asıl ileti korunmuş: “Barışın her türlüsü iyi midir? Ya değilse??? Ya bu, seni/bizi yok etme amacını güden geçici bir barışsa?”

Bütün bunlar, yaşadığımız çatışma koşullarında lüks tartışmalar gibi görülebilir; ancak ‘umursamaz’ olan çoğunlukta birkaç soru işareti bile uyandırmak kârsa, bu üç film izlenmeye ve barış psikolojisi açısından tartışılmaya değer...




Kaynak: Gezgin, U.B. (2017). Savaş Ne Zaman Biter? Barış Üzerine Psiko-kültürel Denemeler [When Will the War End? Psycho-cultural Essays on Peace].


SAVAŞ NE ZAMAN BİTER?
BARIŞ, PSİKOLOJİ, SANAT, TARİH VE UZAK COĞRAFYALAR ÜZERİNE DENEMELER

Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin

Önsöz-Kemal İnal

Barış Araştırmaları: Bir Giriş
1. Barış Araştırmalarının Temel Eksiği: Sınıfsal Çözümleme.

Barış ve Psikoloji: Bir Kaynaştırma Denemesi
2. Tarihyazımında Barış Çerçevesine Yer Açmak:
Barış Psikolojisi ve Tarihin Kesişiminde Bir Deneme.
3. Barışçıl Bir Toplum İçin Barış Psikolojisi.
4. Barış Psikolojisi Açısından Savaş Ne Zaman Biter...
5. Halkların Kardeşliği için Kültürlerarası Sanat  Psikolojisi

Barış ve Sanat: Barış Müfredatına Tiyatro ve Filmle Katkı
6. Aristofanes’in ‘Barış’ı.
7. Brecht’in ‘Cesaret Ana ve Çocukları’ Oyunu
8. Aslan Asker Şvayk Oyunu
9. Barış Psikolojisi için 3 Film:  ‘Maymunlar Cehennemi’,
‘Kovboylar ve Uzaylılar’ ve ‘Çocukluğun Sonu’
10. İki Film, İki Barış Olasılığı: Son Umut ve Mandalina Bahçesi.

Başka Coğrafyalarda Barış: Zorlu ve Çetin 
11. Gazetecileri Barışçıllaştırmak Yerine Barışçılları Gazetecileştirmek
12. Barış Psikolojisi Açısından Kuzey İrlanda Deneyimi
13. Kolombiya Barış Süreci: Bu Barış, FARC’lı Barış
14. Güney Afrika: Sınıfsız Irkçılık Tahlillerinin Sefaleti
15. İspanya İç Savaşı: Darbe, Direniş ve Tarihyazımı
16. Nanjing Katliamı Anlatıları: Bir Yurtseverlik Testi

Sömürgecilik ve Eski Sömürgelerde Kurucu İdeolojiler
17. Yeni Sömürgecilik: Eski Sömürgeciliğin Torunu
18. Yeni Sömürgecilik Notları: Klasik Sömürgeciliğin Yeni Formları
19. Latin Amerika’nın Devlet Marşları Üzerine
20. Afrika Ülkelerinin Devlet Marşları Üzerine
21. Arap Coğrafyasının Devlet Marşları Üzerine
22. Asya-Pasifik Ülkelerinin Devlet Marşları Üzerine

Kuzey Kore: Oyun Kuramı ve Nükleer Gücün Caydırıcılığı
23. İki Serhat Ülkesi: Suriye ve Kuzey Kore
24. Kuzey Kore’ye Saldırı Olacak mı?
25. Kuzey Kore Söyleşisi

Ho Amca: Hem Direnmek Hem de Barış Simgesi Olabilmek
26. Ho Çi Min: Bir Devrimcinin Yaşamı (1890-1969)
27. Ho Amca: Şablonları Aşmış Bir Önder
28. Budistler Neden Ho Amca’yı Destekledi?
29. Ho Çi Min Baladı

Vietnam: Daha Az Savaş, Daha Fazla Barış, Çok Sanat Çokça Sanat
30. Amerika’nın Vietnam Yenilgisinin Gizli Nedeni: Başkanlık Sistemi
31. Bir Vietnam-Amerikan Savaşı Romanı: Gök Cephesi
32. Vietnam’da Savaş, Barış ve Sanat
33. Trinh Cong Son: Vietnam’ın Barışçıl Sesi.
            Toplar İçin Gece Ninnisi
            Annenin Kaderi
            Deniz Anımsar
            Terkedilecek ve Dönülecek Bir Yer
            Kum ve Toz
            Birlik Çemberi.
             
Barış ve Şiir: Barışı Dizelere Dökmek
Barış Seninle Olsun Küçüğüm, Kalıcı Olsun Mutlaka
Bir Kent Daha Kuşatıldı
Cenaze Arabasında
Hepsinin Yerine Koyabiliyorum Kendimi
Soluklansınlar Bizimle Yeniden

Sonsöz: 20 Yıl Sonrası İçin Falımız

Yaşamöyküsü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder