Barış
Psikolojisi için 3 Film:
‘Maymunlar
Cehennemi’, ‘Kovboylar ve Uzaylılar’ ve ‘Çocukluğun Sonu’
Ulaş Başar Gezgin
Doğrudan savaş
ve barış konularını ele alan ve kurmacadan çok belgesel türünde bir çok film
var. Ancak, savaş ve barışı daha farklı bağlamlarda ve simgesel düzeylerde
işleyen filmler de var. Sanat dünyasındaki simgesel anlatım eğilimleri eskiden
sansür nedeniyle gerçekleşirdi. Doğrudan anlatmanın yasal olarak mümkün
olmadığı konular vardı. Bugün öyle değil. Birçok konuda düz anlatımlı (yani
sanatsal dilden çok, içeriğin öne çıktığı) çeşitli filmlerden söz edebiliyoruz.
Fakat bunların etkisi, sanıldığı kadar geniş kapsamlı olmuyor. Toplum
kutuplaştığı için, bir kesim, bir filmi göklere çıkarırken, diğerleri onu
propaganda yapımı olarak değerlendirip tümüyle görmezden gelebiliyor. Simgesel
anlatımlı yapımlar ise böyle değil. Bu tür yapımlar her eve rahatlıkla
girerler; anlatısal özellikleri dolayısıyla kendilerini her kesime
izletebilirler. Bu nedenle, bu simgesel anlatılı filmlerin barış psikolojisi
için çok önemli olduğunu söyleyebiliriz.
‘Maymunlar Cehennemi: Şafak Vakti’
(2014), barış yanlısı bir film örneği olarak sayılabilir. Gerilim, bilim-kurgu
vb. diye izleyeceklerin çok şey kaçıracağını söyleyebiliriz. Film, iyi
taraf-kötü taraf gibi basit sınıflandırmaların ötesine geçip iki tarafta da iyi
insanlar (canlılar) olabileceği noktasına odaklanıp anlatılanı insanileştiriyor
(canlılaştırıyor). Şu örnek, filmde ete kemiğe bürünmüş oluyor:
Vietnam-Amerikan Savaşı'nda savaş karşıtı Amerikalılar da vardı, Amerikan
ordusuna çalışan Vietnamlılar da... Savaş yanlılarının yalnızca fiziksel
silahları yok; aynı zamanda insandışılaştırma gibi silahları da var. Karşı
tarafın insani hikayeleri yok sayılınca, “karşısı tümüyle kötü; bizim taraf
tümüyle iyi” gibi görünüyor ki, bu, doğru değil.
Bu açıdan,
sosyal psikolojide önemli bir alan işgal eden grup kimliği kavramı öne çıkıyor.
Grup kimliği inşası için her zaman ortak bir düşman ve olağanüstü koşullar mı
gereklidir? Kovboy anlatısıyla uzaylı anlatısını başarılı bir biçimde
birleştiren ‘Kovboylar ve Uzaylılar’ (2004)
filmi, bu soruyu akla getiriyor. Ortak düşman olan kötü uzaylılar, beş birbirine
benzemezi bir araya getiriyor: Bireysel trajedisi dolayısıyla kavgaya katılan
başkişimiz, kaçırılan yakınlarını bulmak için yola çıkan kasabalılar (toprak
sahibi, toprak sahibinin evlatlığı, doktor ve diğerleri), Beyazlarla son derece
haklı gerekçelerle (vatan savunması) kanlı bıçaklı olan Kızılderililer,
Amerikan dağlarının eşkıyaları olan haydutlar ve halkı için saflara katılan
başka bir ırktan (iyi) uzaylı. Olağan koşullarda yanyana gelmesi mümkün olmayan
bu beşli, iş başa düştü mü omuz omuza savaşıyor. Ne biri birinden ne öteki
ötekinden üstün. Ve dahası, hepsi, zafere ulaşmak için vaz geçilmez. Onlar
“birlikten kuvvet doğar” sözünün cisimleşmiş hali...
Peki ama filmin
sonundaki barış ne kadar sürer? Bu beş kesimin çıkarları yeniden çatışana
kadar... Ve ne zaman yeniden gelir barış? Yeniden bir başka ortak düşman
yaratıldığı zaman mı? İşte 100 puanlık sosyal psikoloji uzmanlık sorusu... Ve
bu ortak düşmana karşı savaşma, sonra barış olunca birbiriyle savaşma hali, bu
coğrafyada ve birçok başka coğrafyada yaşananları başarılı bir biçimde
özetliyor gibi...
Şimdi 3. filme
bakalım. Aslında bu, bir bilim kurgu romanından uyarlanmış olan bir dizi film:
‘Çocukluğun Sonu’ (‘Childhood’s End’) (2015). Yalnızca 3
bölümden oluşan dizi, özellikle ‘2001:
Bir Uzay Efsanesi’ adlı filme uyarlanmış olan romanıyla tanınan Arthur C.
Clarke’ın (1917-2008) 1953 basımı aynı adlı kitabından uyarlama.[1]
Aslında Clarke’in birçok yapıtı, savaş ve barış izlekleri üzerine kurulu; ancak
bu yazıda ‘Çocukluğun Sonu’na
odaklanıyoruz. Film, bir uzaylı istilası filmi; fakat bu kadar eski bir tarihte
yazılmasına karşın, olay örgüsünde beklenmedik gelişmeler var. Uzaylılar gelip
dünyadaki tüm kötülükleri ortadan kaldırsa, tüm dünyada barış inşa edilse nasıl
olurdu? O zaman ortak düşman da kalmıyor. Ne kadar sürebilir bu huzur ortamı?
Aslında, bu durumda bile, huzur falan yok; çünkü iyi uzaylılara karşı bile
özgür istenç yanlısı olan özgürlük savaşçıları ortaya çıkıyor. Zaten iyi
uzaylılar da kötülük yapanlarla savaş isteyenleri ötekileştirmiş oluyor. Bu
durumda bile, dünyanın en az dörde bölünmesi kaçınılmaz: İyi uzaylılar, iyi
uzaylılara destek olanlar, onlara karşı olanlar ve kötülük yaptıkları ya da
savaş yanlısı oldukları için iyi uzaylıların misyonunun tam karşısında
konumlananlar... Ama barışı getiren iyi uzaylıların niyeti bozuktur aslında ve
insanlar bunu öğrendiklerinde çok geç olacaktır. Oysa ne güzel ortak düşman
uzaylı imgesi sayesinde kendi aralarındaki kavgaları unutup bir araya
gelebiliyorlardı ilk başta... Gerçekte kötü olan iyi uzaylılara karşı
direnmeleri gerekiyordu, ama direnmeyip barış yanlısı oldular... Hatalar
zinciri buradan yürüdü...
Her yazın
uyarlamasında olduğu gibi ‘Çocukluğun
Sonu’nda da romanda yer alıp filmde yer almayan ve de tam tersi öğeler var.
Bir kere, filmde başkişi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri yerine bir
çiftçi. Bu da, dizi sektörünün özdeşleşme süreci üzerinden etkili olmak için
ortalama bir izleyiciye benzer bir kişilik (buna ‘average Joe’ deniyor) yaratma
eğilimiyle açıklanabilir. Çatışma örnekleri olarak Güney Afrika’nın yerini
İsrail-Filistin almış durumda. Bunun dışında roman ve film arasında,
kişilikler, ciddi anlamda farklı; olaylar da öyle. Roman neredeyse yeniden
yazılmış; yine de asıl ileti korunmuş: “Barışın her türlüsü iyi midir? Ya
değilse??? Ya bu, seni/bizi yok etme amacını güden geçici bir barışsa?”
Bütün bunlar,
yaşadığımız çatışma koşullarında lüks tartışmalar gibi görülebilir; ancak
‘umursamaz’ olan çoğunlukta birkaç soru işareti bile uyandırmak kârsa, bu üç
film izlenmeye ve barış psikolojisi açısından tartışılmaya değer...
[1] Kitabın
Türkçe basımı için bkz. http://www.kitapyurdu.com/kitap/cocuklugun-sonu/382171.html&manufacturer_id=8171
Kaynak: Gezgin,
U.B. (2017). Savaş Ne Zaman Biter? Barış Üzerine Psiko-kültürel Denemeler [When
Will the War End? Psycho-cultural Essays on Peace].
SAVAŞ
NE ZAMAN BİTER?
BARIŞ,
PSİKOLOJİ, SANAT, TARİH VE UZAK COĞRAFYALAR ÜZERİNE DENEMELER
Prof.Dr. Ulaş
Başar Gezgin
Önsöz-Kemal
İnal
Barış
Araştırmaları: Bir Giriş
1. Barış
Araştırmalarının Temel Eksiği: Sınıfsal Çözümleme.
Barış
ve Psikoloji: Bir Kaynaştırma Denemesi
2.
Tarihyazımında Barış Çerçevesine Yer Açmak:
Barış
Psikolojisi ve Tarihin Kesişiminde Bir Deneme.
3. Barışçıl
Bir Toplum İçin Barış Psikolojisi.
4. Barış
Psikolojisi Açısından Savaş Ne Zaman Biter...
5. Halkların
Kardeşliği için Kültürlerarası Sanat
Psikolojisi
Barış
ve Sanat: Barış Müfredatına Tiyatro ve Filmle Katkı
6.
Aristofanes’in ‘Barış’ı.
7. Brecht’in
‘Cesaret Ana ve Çocukları’ Oyunu
8. Aslan Asker
Şvayk Oyunu
9. Barış
Psikolojisi için 3 Film: ‘Maymunlar
Cehennemi’,
‘Kovboylar ve
Uzaylılar’ ve ‘Çocukluğun Sonu’
10. İki Film,
İki Barış Olasılığı: Son Umut ve Mandalina Bahçesi.
Başka
Coğrafyalarda Barış: Zorlu ve Çetin
11. Gazetecileri Barışçıllaştırmak Yerine
Barışçılları Gazetecileştirmek
12. Barış
Psikolojisi Açısından Kuzey İrlanda Deneyimi
13. Kolombiya
Barış Süreci: Bu Barış, FARC’lı Barış
14. Güney
Afrika: Sınıfsız Irkçılık Tahlillerinin Sefaleti
15. İspanya İç
Savaşı: Darbe, Direniş ve Tarihyazımı
16. Nanjing
Katliamı Anlatıları: Bir Yurtseverlik Testi
Sömürgecilik
ve Eski Sömürgelerde Kurucu İdeolojiler
17. Yeni
Sömürgecilik: Eski Sömürgeciliğin Torunu
18. Yeni
Sömürgecilik Notları: Klasik Sömürgeciliğin Yeni Formları
19. Latin
Amerika’nın Devlet Marşları Üzerine
20. Afrika
Ülkelerinin Devlet Marşları Üzerine
21. Arap
Coğrafyasının Devlet Marşları Üzerine
22.
Asya-Pasifik Ülkelerinin Devlet Marşları Üzerine
Kuzey
Kore: Oyun Kuramı ve Nükleer Gücün Caydırıcılığı
23. İki Serhat
Ülkesi: Suriye ve Kuzey Kore
24. Kuzey
Kore’ye Saldırı Olacak mı?
25. Kuzey Kore
Söyleşisi
Ho
Amca: Hem Direnmek Hem de Barış Simgesi Olabilmek
26. Ho Çi Min:
Bir Devrimcinin Yaşamı (1890-1969)
27. Ho Amca:
Şablonları Aşmış Bir Önder
28. Budistler
Neden Ho Amca’yı Destekledi?
29. Ho Çi Min
Baladı
Vietnam:
Daha Az Savaş, Daha Fazla Barış, Çok Sanat Çokça Sanat
30.
Amerika’nın Vietnam Yenilgisinin Gizli Nedeni: Başkanlık Sistemi
31. Bir
Vietnam-Amerikan Savaşı Romanı: Gök Cephesi
32. Vietnam’da
Savaş, Barış ve Sanat
33. Trinh Cong
Son: Vietnam’ın Barışçıl Sesi.
Toplar İçin Gece Ninnisi
Annenin Kaderi
Deniz Anımsar
Terkedilecek ve Dönülecek Bir Yer
Kum ve Toz
Birlik Çemberi.
Barış
ve Şiir: Barışı Dizelere Dökmek
Barış Seninle
Olsun Küçüğüm, Kalıcı Olsun Mutlaka
Bir Kent Daha
Kuşatıldı
Cenaze
Arabasında
Hepsinin
Yerine Koyabiliyorum Kendimi
Soluklansınlar
Bizimle Yeniden
Sonsöz:
20 Yıl Sonrası İçin Falımız
Yaşamöyküsü
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder