Facebook’u Neden Kullanıyoruz?
Ulaş Başar Gezgin
Yüzdefteri’yle
ilgili psikoloji araştırmaları, çok yeni ve az sayıda; çünkü zaten
Yüzdefteri’nin kendisi de yeni. Fakat bu çalışmaların sayısı, kısa sürede çığ
gibi büyüyor. Kimi araştırmalar, insanların tüm medya kullanımlarını tek bir
çerçevede değerlendirip “medya, kullanıcı tarafından nasıl kullanılıyor ve
kullanım, kullanıcının hangi gereksinimlerini karşılıyor?” çifte-sorusuna
odaklanıyor. Kullanımlar ve Doyumlar Kuramı[1]
olarak adlandırılan bu yaklaşıma göre, medyanın 4 kullanımı ve her bir
kullanıma karşılık gelen 4 gereksinim var:
1) Kafa
Dağıtma: Bu kullanım türüyle, kullanıcı, günlük sorunlardan geçici bir
süreliğine uzaklaşmış oluyor.
2)
Toplumsal Yarar: Bu kullanım türüyle, kullanıcı, insan ilişkileriyle ilgili
bilgiler ediniyor.
3)
Kişisel Kimlik: Bu kullanım türüyle, kullanıcı, kendini pekiştiren değerlerini
ve inançlarını arıyor.
4)
Gözetim: Bu kullanım türüyle, kullanıcı, bir parçası olduğu topluluklarla
ilgili haberleri ve duyuruları alıyor.
Bu
kuramı Yüzdefteri’ne uygulayan görece az sayıdaki çalışmadan güçlü sonuçlar
çıkmış değil. Ancak, bu dört kullanım ve gereksinim türünü Yüzdefteri’ne
uygulamanın zor olmayacağı açık:
1) Yüzdefteri ve Kafa Dağıtma: İnsanlar,
Yüzdefteri’ne girerek kafa dağıtıyor.
2) Yüzdefteri ve Toplumsal Yarar:
Yüzdefteri’ndeki toplu etkileşim, farkında olmasak da, bize, birtakım toplumsal
beceriler kazandırıyor (örneğin, bizimle aynı görüşte olmayan insanlarla nasıl
sohbet edebiliriz?).
3) Yüzdefteri ve Kişisel Kimlik:
Yüzdefteri profili, (farkında olsak da olmasak da) kişiliğimiz üstünde oldukça
etkili. Orada kendimizi bir biçimde tanımlıyoruz ve yalan söyleme olasılığımız
çok düşük; çünkü Yüzdefteri, çet (chat) ortamlarının tersine, bir kent değil,
bir köy. Köyde, çoğunluk, birbirini tanır. Güvene ve kişiselliğe dayalı
birincil ilişkiler sözkonusudur. Kentte ise böyle değildir. Yüzdefteri bir
köydür; çünkü insanların Yüzdefteri ‘arkadaş’larının çoğu, gerçek yaşamdan
tanıdıkları insanlar. Kendileri hakkında yalan söylerlerse, arkadaşları,
kullanıcıya posta koyuyor. Çette ise, kimse kimseyi tanımadığından, yalan
söylemek çok kolay. Tamam, Yüzdefteri Köyü’nde (ya da ‘Yüzköy’ mü diyelim?)
yalan yok; ama başka bir olgu var: Seçici olumlu öz-tanıtım. Bu, ne demek?
Kendimizi Yüz’de tanımlarken, olumsuz özelliklerimizi yansıtmıyoruz. Yüz’deki
profilde, iş (ve/ya da eş) başvurularında olduğumuz gibiyiz. İş başvurusunda,
hep olumlu özelliklerimizden söz ettiğimiz gibi, Yüz’de de aynısını yapıyoruz.
Bu seçici olumlu öz-tanıtım, sözel de olabiliyor görsel de. Sözlü tanıtımda,
başarılarımızı sıralıyoruz; başarısızlıklarımıza hiç girmiyoruz. Görsel türde
ise, bizi olumlu gösteren resimleri yayınlıyoruz. Örneğin, dişiler, en güzel
resimlerini koyuyor. Çirkin resimler, çok nadir. Çirkin resimleri, genelde,
kendiyle barışık olanlar koyuyor. Onlar da, Yüz’de azınlık zaten. Dişiler,
makyajlı resimlerini koyuyor; sanki ilk buluşmalarına gidecekmiş gibi hazırlar.
Kendilerini beden güzelliğiyle tanımaya eğilimli kimileri ise, bikinili
resimlerini koyuyor. Çocukları olduktan sonra, profil resmini bebekli/çocuklu
bir resmiyle değiştiren dişi kullanıcıların sayısı, yüksek; çünkü anne olduktan
sonra, bebek/çocuk, kimliklerinin bir parçası oluyor; “kimsin, nesin?” sorusuna
verdikleri ilk yanıtlardan biri, “bir çocuk annesiyim” oluyor.
4) Yüzdefteri ve Gözetim:
Yüzdefteri toplulukları, insanları birbirlerine bağlıyor. Kimi durumlarda,
zaten günlük yaşamda topluluk olan (örneğin dernek, sendika, cemiyet vb.) kurumlar,
Yüzdefteri’nde topluluk oluşturuyor; diğer durumlarda ise, Yüz, fiziksel olarak
biraraya gelemeyecek insanları buluşturuyor (örneğin, Dostoyevski Sevenler,
Uluslararası Şairler vb.).
Diğer Kullanımlar: Zaman Geçirme, İş ve Eğitim
Yüzdefteri’ni,
bir de, zaman geçirmek için kullananlar var. O açıdan, Yüz, başarılı bir medya.
Bu, kafa dağıtma işlevine de karşılık geliyor. Diyelim, beklediğiniz birşey var
(başvuru sonucu, sınav sonucu vb.) ve kafayı toparlayamıyorsunuz. Bunun için
Yüz, birebir. Böyle bir durumda, stresi ve odaklanamama sorununu hafifleteceği
için kullanılabilir.
Bunların
dışında, Yüz’ü, iş ve eğitim amacıyla kullananların sayısı, artmakta. Yüz,
şirketlerin ortaklık kurması açısından da başarılı bir platform. Kimi KOBİler,
özellikle yeni kurulanlar, olası müşterilerini bir Yüz topluluğuna üye yapıp
onlara yeni ürünleriyle ilgili bilgiler gönderiyor. Yüz, ayrıca, muhalifleri de
bir araya getirme potansiyeline sahip; ama bu potansiyelin nasıl kullanılacağı,
kullanıcılara kalmış.
Kaynak: Gezgin, U. B. (2017). İletişim Psikolojisi, Sosyal Medya Çalışmaları ve Siyasal İletişim [Psychology of Communication, Social Media Studies and Political Communication].
İLETİŞİM PSİKOLOJİSİ, SOSYAL MEDYA ÇALIŞMALARI VE SİYASAL İLETİŞİM
Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin
İletişim Psikolojisi
1. Neden Korku Filmlerini Severiz?
2. Dizi Filmlerin Psikolojisi
3. İnternet ve Psikoloji.
4. İnternet Bağımlılığı Tartışmaları.
5. Dijital Oyunlar ve Psikoloji.
6. Psikolojik Açıdan Bilgisayar Korsanlığı.
Sosyal Medya Çalışmaları
7. Facebook’u Neden Kullanıyoruz?
8. Facebook’un ve Tutuculuğun Psikolojisi.
9. Eleştirel Sosyal Medya Okuryazarlığı Ve Eleştirisi.
10. Sosyal Medya ve Ayaklanmalar.
11. Castells, Ağ Toplumu ve Ayaklanmalar.
Siyasal İletişim
12. Seçimlerde Kullanılan 10 Taktik.
13. AKP’nin İletişim Stratejisi Üzerine.
14. 2002’den 2014’e RTÜK: İşlev Bozukluğundan İşlevsizliğe
15. Muhalefetin Lidersizliği ve Büyükşehir Adaylığı.
16. Telesur: Amerikancı Televizyonculuğun İsrafil Sûru mu?
17. Referandum İçin Nasıl Bir Kampanya?: Saptamalar ve Öneriler.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder