Kuzey
Kore Söyleşisi
Ulaş Başar Gezgin
Evrensel
Gazetesi:
Kuzey Kore'nin nükleer denemesine ilişkin kısa bir değerlendirme ile
başlayalım... Gerilim tırmanıyor, ne yapıyor Kuzey Kore? Bir de ciddi bir
nükleer güç mü Kore?
Gezgin: Kuzey
Kore’nin ciddi bir nükleer güç olmasının önemi yok. Büyük devletler nükleer güç
olma tekelini ellerinde bulundurmak istiyor. İlk nükleer güç ABD oldu; Japonya
teslim olacakken, atom bombasını bilerek atarak, yeni ‘buluş’u denemiş oldular.
Sovyetler 4 yıl sonra ABD’nin nükleer projelerinde çalışan ve dünyanın tek bir
nükleer güç tarafından ele geçirilmesini doğru bulmayan muhalif bilim
insanlarının yardımıyla bir nükleer güç oldu. Diğerleri genellikle nükleer sırları
ya ABD’den ya da Sovyetler’den öğrenerek nükleer güç oldular. Uluslararası
kamuoyu, bilinçli olarak, Kuzey Kore’nin nükleer denemelerine tepki
göstermemizi istiyor. Ama ABD ve Fransa başta olmak üzere birçok nükleer güç,
bu denemeleri yaptı, yapıyor; oysa bunlar geçiştirildi. Asıl
kabullenemedikleri, nükleer deneme yapılması değil, kendi nükleer tekellerinin
kırılması.
İktisattan diğer
toplumsal bilimlere ve uluslararası siyasete uygulanan oyun kuramı adlı bir
yaklaşım var. Bu yaklaşım, aslında psikolojiye dayanır: Küresel oyuncular,
kararlarını kafalarına göre almıyorlar. Başka oyuncuların yapacaklarını dikkate
alıyorlar. Kuramdan çıkarsayabileceğimiz ilginç bulgular var: Yalnızca bir
ülkede atom bombası olursa, yukarıda belirttiğimiz gibi, o ülke, dünyanın
hakimi olur. İki büyük gücün ikisinde de atom bombası varsa, doğrudan savaşmayı
göze alamazlar. Bütün Soğuk Savaş dönemi, büyük oranda vekaleten savaşlara
ayrılmıştı. Örneğin, Sovyetler yerine Vietnam ile ABD, ABD yerine Afganistan
ile Sovyetler savaşıyordu. Sovyetler-ABD Savaşı olanak dışıydı; çünkü iki taraf
da böyle bir savaşın kendileri için felaket olacağını, bir kez savaş başladı mı
büyük kayıplar olmadan sonlanamayacağını biliyorlardı. Dolayısıyla, aslında,
birçok kıyamet senaryosu düşünülse de, 2. Paylaşım Savaşı gibi neredeyse tüm
dünyayı kapsayan, neredeyse tüm egemen ülkelerin katıldığı ve milyonlarca
ölümle sonuçlanan bir büyük savaş olma olasılığı eskisine göre çok daha zayıf.
2008’de Rusya, Gürcistan’a girdiğinde, bu, bir NATO-Rusya Savaşı’nı
tetikleyebilirdi. Olmadı. Soğuk Savaş günlerinde olduğu gibi bugün de büyük
güçler doğrudan savaşmayı göze alamıyor. Bu, bize oyun kuramının armağan ettiği
bir sonuç.
Kuzey Kore’ye
dönersek, elbette ülkenin rejimiyle ilgili birçok eleştireceğimiz nokta var.
Ancak, nesnel bir gerçek şu: Kuzey Kore nükleer bir güç olmasaydı, çoktan işgal
edilmiş olurdu. Kuzey Kore bunun bilincinde. Oyun kuramını belki aynı
terimlerle ifade etmiyorlar; ama karşımızda çılgın bir diktatörün olduğu
biçimindeki görüşü doğru bulmuyorum. Kuzey Kore, her hamlesini planlıyor.
Nükleer güç olduğunda kimsenin kendisine saldırmaya cesaret edemeyeceğini
bilerek meydan okuyor. Üstelik, atom bombası atmış, bunun için ceza almamış ve
pişmanlık da duymadan ABD dururken, atom bombası atmamış ama bunun denemelerini
yapan bir ülkeye yüklenilmesi, bir algı operasyonu gibi görünüyor.
Evrensel
Gazetesi:
ABD karşılık veririz dedi, Rusya tehdit değil dedi.. Ne anlama geliyor bu
açıklamalar? Bu iki güç neresinde duruyor krizin?
Gezgin: ABD ile
Rusya’nın konuyla ilgili çıkarları farklı. ABD, 2. Paylaşım Savaşı’nın galip
gücü. Savaşın kazanan tarafında olması dolayısıyla, bütün Pasifik’i üslerle
donattı. Bölgedeki en büyük Amerikan üssü, Güney Kore’de ve Japonya’da. Bu
askeri üsler nedeniyle, iki ülke de, gerçekte büyük oranda müstemleke
niteliğinde. Kuzey Kore’nin barış görüşmeleri için 60 yıldır birinci koşulu,
Amerikan askerlerinin bölgeden çekilmesi. Yalnızca Güney Kore’de 30 bin
Amerikan askeri var. Kuzey Kore’de Rus üsleri yok; Güney Kore’de Amerikan
üsleri var. Dolayısıyla, ABD, savaşın doğrudan tarafı.
Rusya ise,
Sovyet mirası dolayısıyla savaşın tarafı. Doğu Avrupa’daki eski sosyalist
ülkelerin neredeyse tümü AB’ye ve NATO’ya girdi. Rusya o taraftan kıskaca
alınmış durumda. Orta Asya’da ve Kafkasya’da ülkeler Amerika ve Rus yanlısı
yönetimlerce sık sık el değiştiriyor. Rusya oralarda da güvende değil. En son
Ukrayna meselesinde bunu gördük. Yukarıdaki Gürcistan örneğine ek olarak,
Kırım’ın ilhakı örneğini görüyoruz. Rusya mevziler kazanıp mevziler kaybediyor.
Kuzey Kore, Rusya için hayati önemde değil; önceliği bile değil. Ancak, Güney
Kore ve Japonya gibi bir müstemlekeye daha komşu olmayı istemeyecektir.
Dolayısıyla, savaş düşük olasılık olsa da, savaş durumunda Rus askerini Kuzey
Kore’nin tarafında göreceğiz.
Evrensel
Gazetesi:
Çin'in burada nasıl bir pozisyonu var..?
Gezgin: Çin’in
yükselişi, ABD’yi rahatsız ediyor. Amerikan askeri üsleri haritasına
bakarsanız, Çin’in her tarafından kuşatılmış olduğunu görürsünüz. Araştırmacı
gazeteci John Pilger, son belgeselinde, ABD’nin de Çin’in de savaş
tatbikatlarında birbirlerini hedeflediklerini ve gizlice bir nükleer savaşa
hazırlandıklarını ileri sürüyor. Kuzey Kore’ye karşı ABD, Güney Kore’de bir
hava savunma sistemi kurdu; ancak Çin, bunun aslında kendilerine karşı
kurulduğunu düşünüyor. Çin de Kuzey Kore’ye olası bir saldırıda sessiz
kalmayacaktır.
Evrensel
Gazetesi:
Tartışmalar Ortadoğu'dan sonra Kore'nin yeni çatışma ve güç savaşı alanı
olduğunu söylüyor? Nasıl değerlendirsiniz?
Gezgin: Kuzey
Kore’nin yaptıklarından bağımsız olarak zaten Doğu Asya ve Pasifik’te suların
ısınacağı belliydi. Birkaç nedenle: Birincisi, Japonya yeniden bir askeri güç
olmak istiyor. İkincisi, Çin, iyice güçlendi. Üçüncüsü, Çin’in güçlenmesiyle
birlikte Vietnam başta olmak üzere birçok Güneydoğu Asya ülkesiyle kara suları
anlaşmazlığı baş gösterdi. Çin, uluslararası hukuğa aykırı bir biçimde,
kendisinden oldukça uzak sular üstünde hak iddia etmekle kalmıyor, oralara
yapay adaylar inşa edip üsler kuruyor. Bu durum, bölge ülkelerini ABD’ye
yaklaştırıyor. Trump’ın iç politikadaki başarısızlığını örtmek için Kuzey
Kore’ye saldırıp kendi başarısızlıklarını unutturmak yoluna saptığı olasılık
dışında, Kuzey Kore’de bir savaş olacağını (az önce andığım oyun kuramı
dolayısıyla) sanmıyorum. En kötü olasılıkta bile, Doğu Asya’nın ikinci bir
Ortadoğu olacağını sanmıyorum. Doğu Asya’ya müdahale, Rusya’nın ve Çin’in
doğrudan ve beklemeden savaşa girmesine yol açacaktır. Ortadoğu’da Rusya çok
geç müdahil oldu; Çin’in ise ne kadar müdahil olduğu bugün bile tartışmalı.
Dolayısıyla, iki politik coğrafya arasındaki farklılıklar benzerliklerden çok
daha fazla...
Öte yandan,
muhaliflerin Kuzey Kore’ye gösterdikleri tepkiyi diğer nükleer güçler denemeler
yaptığında da göstermelerini umuyorum. Yoksa bu durum, uluslararası finans
kapitalin elindeki basının manipülasyonuna kapılmak anlamına gelmiş olacak...
Kaynak: Gezgin, U.B. (2017). Savaş Ne Zaman Biter? Barış Üzerine Psiko-kültürel Denemeler [When Will the War End? Psycho-cultural Essays on Peace].
SAVAŞ NE ZAMAN BİTER?
BARIŞ, PSİKOLOJİ, SANAT, TARİH VE UZAK COĞRAFYALAR ÜZERİNE DENEMELER
Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin
Önsöz-Kemal İnal
Barış Araştırmaları: Bir Giriş
1. Barış Araştırmalarının Temel Eksiği: Sınıfsal Çözümleme.
Barış ve Psikoloji: Bir Kaynaştırma Denemesi
2. Tarihyazımında Barış Çerçevesine Yer Açmak:
Barış Psikolojisi ve Tarihin Kesişiminde Bir Deneme.
3. Barışçıl Bir Toplum İçin Barış Psikolojisi.
4. Barış Psikolojisi Açısından Savaş Ne Zaman Biter...
5. Halkların Kardeşliği için Kültürlerarası Sanat Psikolojisi
Barış ve Sanat: Barış Müfredatına Tiyatro ve Filmle Katkı
6. Aristofanes’in ‘Barış’ı.
7. Brecht’in ‘Cesaret Ana ve Çocukları’ Oyunu
8. Aslan Asker Şvayk Oyunu
9. Barış Psikolojisi için 3 Film: ‘Maymunlar Cehennemi’,
‘Kovboylar ve Uzaylılar’ ve ‘Çocukluğun Sonu’
10. İki Film, İki Barış Olasılığı: Son Umut ve Mandalina Bahçesi.
Başka Coğrafyalarda Barış: Zorlu ve Çetin
11. Gazetecileri Barışçıllaştırmak Yerine Barışçılları Gazetecileştirmek
12. Barış Psikolojisi Açısından Kuzey İrlanda Deneyimi
13. Kolombiya Barış Süreci: Bu Barış, FARC’lı Barış
14. Güney Afrika: Sınıfsız Irkçılık Tahlillerinin Sefaleti
15. İspanya İç Savaşı: Darbe, Direniş ve Tarihyazımı
16. Nanjing Katliamı Anlatıları: Bir Yurtseverlik Testi
Sömürgecilik ve Eski Sömürgelerde Kurucu İdeolojiler
17. Yeni Sömürgecilik: Eski Sömürgeciliğin Torunu
18. Yeni Sömürgecilik Notları: Klasik Sömürgeciliğin Yeni Formları
19. Latin Amerika’nın Devlet Marşları Üzerine
20. Afrika Ülkelerinin Devlet Marşları Üzerine
21. Arap Coğrafyasının Devlet Marşları Üzerine
22. Asya-Pasifik Ülkelerinin Devlet Marşları Üzerine
Kuzey Kore: Oyun Kuramı ve Nükleer Gücün Caydırıcılığı
23. İki Serhat Ülkesi: Suriye ve Kuzey Kore
24. Kuzey Kore’ye Saldırı Olacak mı?
25. Kuzey Kore Söyleşisi
Ho Amca: Hem Direnmek Hem de Barış Simgesi Olabilmek
26. Ho Çi Min: Bir Devrimcinin Yaşamı (1890-1969)
27. Ho Amca: Şablonları Aşmış Bir Önder
28. Budistler Neden Ho Amca’yı Destekledi?
29. Ho Çi Min Baladı
Vietnam: Daha Az Savaş, Daha Fazla Barış, Çok Sanat Çokça Sanat
30. Amerika’nın Vietnam Yenilgisinin Gizli Nedeni: Başkanlık Sistemi
31. Bir Vietnam-Amerikan Savaşı Romanı: Gök Cephesi
32. Vietnam’da Savaş, Barış ve Sanat
33. Trinh Cong Son: Vietnam’ın Barışçıl Sesi.
Toplar İçin Gece Ninnisi
Annenin Kaderi
Deniz Anımsar
Terkedilecek ve Dönülecek Bir Yer
Kum ve Toz
Birlik Çemberi.
Barış ve Şiir: Barışı Dizelere Dökmek
Barış Seninle Olsun Küçüğüm, Kalıcı Olsun Mutlaka
Bir Kent Daha Kuşatıldı
Cenaze Arabasında
Hepsinin Yerine Koyabiliyorum Kendimi
Soluklansınlar Bizimle Yeniden
Sonsöz: 20 Yıl Sonrası İçin Falımız
Yaşamöyküsü
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder