Videolar

16 Nisan 2021 Cuma

Obama ve Trump ile Anılarım

 

Obama ve Trump ile Anılarım: Nasıl Seveyim Obama’yı, Neden Sevmeyeyim Trump’ı...

 

Ulaş Başar Gezgin, 26.02.2019, Danang, Vietnam ulasbasar@gmail.com

 

Gerçek lider neden Trump, neden Obama değil? İşte benim açımdan yanıtı...

 

Yıl 2016. Doğum günüm. Vietnam’ın başkenti Hanoi’da bir İngiliz üniversitesinde çalışıyorum. Resmiyetten her zaman uzak durmaya çalıştım, pop kültürden de, burjuva siyasetinden de, ünlü sisteminden de… O nedenle Obama’nın Vietnam’a geldiğinden haberim bile yok. Her zamanki gibi okuldan eve yürüyorum. Mahalleye varınca inanılmaz bir kalabalık ve çok sayıda polis. Vietnam’la ilgili olarak dışarıda yanlış bir algı var: Polis devleti sanılıyor; oysa günlük yaşamda çok nadir olarak polis oluyor sokaklarda. Olsa olsa trafik polisleri, onlar da çok az sayıda. Neyse… Baktım kalabalık ve polis kaynıyor bizim mahalle. Sorduklarımın ağzından tek sözcük çıkması yeterli oldu: Obama!

 

Obama meğer, o sonradan intihar eden yemek programcısının önerisiyle bizim mahalleye, hatta oturduğum dairenin hemen çaprazındaki esnaf lokantasına yemek yemeğe geliyormuş. Eve girdim, üstümü değiştim, ev giysileri var üstümde. Camdan, kalabalığı izliyorum, az sonra gelecek. Kapı güm güm güm vuruluyor!!! Evi polis basıyor!!! Çevredeki bütün pencereleri olası bir saldırıya karşı gözetliyorlarmış; beni ev giysilerimle görmüşler. “Üstünü giyin ve perdeyi çek” dediler, ben de öyle yaptım, gerisini perdenin arkasından izledim. Sonra o esnaf lokantası doğal olarak çok ünlü oldu. O zamandan beri, menüde Obama’nın yediklerinden oluşan ‘Obama kombo’ var ve elbette duvarlarda fotoğrafları. Ne tür yemekler derseniz ızgara köfteli erişte çorbası (Vietnamcası bún chả) ve yengeçli puf börek diyebilirim.

 

Obama ekibi, bu Halklar İlişkiler hareketlerini iyi beceriyordu. Halkın dostu imgesini vermeyi çok iyi başarıyordu. Bunu yaparken, bir yandan da, hem Nobel barış ödülü alıyor hem de yönetiminde 9 ülkeyi birden bombalayan ABD lideri olarak kendinden önce gelenlere fark atıyordu. Geldi, Vietnam’a yönelik Vietnam-Amerikan savaşından kalma silah ambargosunu kaldırdı. Bunda, kuşkusuz, Çin’in bölgede askeri olarak güçlenmesinin rolü vardı. Ve gitti...

 

2017’de temel olarak eş durumu nedeniyle işimden ayrılarak, Hanoi’dan, memleketi olan Orta Vietnam’a Hoi An ve Danang’a geçtim. Bu ülkenin en güzel iki kenti arasında 30 km. var. Hoi An’da yaşayıp Danang’da kadro bakıyordum. Ağustos ayında Danang’daki bir üniversitede profesörlük kadrosu buldum. Eylül’de başlayacaktım, anlaşmayı yapmıştık, fakat hiç beklenmedik bir nedenle çalışma izni aylarca çıkmadı. Nedeni ne mi? Donald Trump! Trump ve Putin başta olmak üzere dünya liderleri APEC (Asya-Pasifik Ekonomik Topluluğu) toplantısı için Danang’da olacaktı. İlgili devlet kurumları, bütün çalışma izni vb. başvuruları askıya almış; çünkü APEC’e hazırlanmak için yeterli kaynakları yokmuş; bütün işi gücü bırakıp APEC’e odaklanmalılarmış. Donald Trump sayesinde aylarca evde oturup vize bekledim. Bu süre aslında bana çok yararlı oldu; çünkü bu dönemde 1990’dan bu yana yazdıklarımı kitaplaştırmak üzere derledim. Bugün kitaplarımın sayısı yüzü bulduysa, bunu Trump’a borçluyum. Teşekkürler Trump! Donald Trump, Danang’ı terk eder terk etmez hemen okulla iletişime geçtim, onlar da vize sorununu çözdüler ve eski yıllardaki gibi yeniden oturma izni aldım ve işe başladım.

 

Geldik 2019’a. 2018’de 11 yıllık evlilikten sonra Vietnamlı eşimle boşandık. Bazen gönülden ırak olunca daha iyi oluyormuş sanırım; yakınlaşmak, boşanma getirdi. Kendi tasarımımız olan, bahçeli, bol hayvanlı güzelim evimizi sattık, yalnız evleri değil kentleri de ayırdık. Fakat boşanmanın Türkiye’de de geçerli olması için gerekli olan işlemlerde bir türlü ilerleme sağlayamadık. En kısa olan birinci yol, birçok mühür gerektiriyordu ve Vietnam ve Türkiye hukuk sistemleri arasındaki uyumsuzluk nedeniyle, bir türlü bu sorunu çözemedik (konuya hakim olanlar için not: Tanıma tenfiz davası deniyor buna, sıfırdan boşanma davası yerine yurtdışında alınmış boşanma kararının Türkiye’de de tanınması davası). Böylece aylar geçti. İkinci yola yöneldik; bu da, yabancı eşin Türkiye’de avukat tutması biçimindeydi. Böyle yapmazsak, Türkiye’den Vietnam’a tebligat gidecekti ve tebligatın önce Türkçe’den Vietnamca’ya çevrilmesi gerekecekti; sonra da gelen yanıtın Vietnamca’dan Türkçe’ye… Ve bu, döngüsel olarak sürerek hem yıllara hem de uçuk bir bütçeye mal olabilecekti… Ben anlatırken bile yoruluyorum zaten... Neyse ki anlaşmalı boşanmıştık.

 

Elçilikte boşanma ile ilgili çeşitli işlemlerin yapılması gerekiyordu. Vietnam’daki boşanma kararından yaklaşık bir yıl sonra, sonunda Vietnam’da alınması gereken belgenin son aşamasına geldik. Bu belgeyi alınca, Türkiye’de ilk celsede anlaşmalı boşanacağız. Fakat bu kez yine Trump çıktı karşımıza!!! Hanoi’da Trump ile Kim’in kaldığı otel, elçilikle bitişik, hatta aynı bina bile denebilir. Dolayısıyla, bölge, sivil girişlere kapatılmış durumda. Bu oteli çok iyi biliyorum. Çok pahalıdır; devlet başkanları Vietnam’a geldiklerinde genelde burada kalırlar. Ben Hanoi’da çalışırken İran devlet başkanı kalmıştı örneğin. Reklam olmasın diye otelin ismini söylemiyorum. Otel, Hanoi’daki eski mahallemden yürüme uzaklığındaydı. Lokantasında Akdeniz mutfağı oluyor, bizim yemekleri özleyince kırk yılın başında ya Lübnan lokantasına ya da buraya gelirdim. Ara ara uzun yürüyüşler yapar, önünden geçtiğim bu mekanda soluklanırdım. Şimdi onlar da burada kalıyormuş; o nedenle, Vietnam’dan son belgeyi almak için bir kez daha Trump’ı bekliyorum. Siviller, Trump yandaki otelde kalıyor diye elçiliğe ulaşamıyor. Trump, önceki gelişinde, kitaplarımı derlememi sağladı. Bu sefer kimbilir ne iyilikler yapacak bana. Çok yaşa, varol Trump! Obama yüzünden evim basılmıştı, senin sayende ihya oluyorum! Daha ne olsun!

 

Nasıl seveyim Obama’yı, neden sevmeyeyim Trump’ı!!!(*) Öyle esnaf lokantasında yemekle olmuyor, geldin mi bütün ülkeyi kilitleyeceksin Trump gibi… Kilitleyeceksin ki işinden gücünden mahrum edilenler kendilerine zaman ayırabilsinler… İşte gerçek bir lider!!!

 

 

(*) Buradaki ironiyi ciddiye alıp bu satırları Trump övgüsü sananlar olur diye bu dipnotu düşüyorum. Kimi zamanlar, insanlar, mizahı ciddiye alıyor… Örnek vermeyeyim... (**)

 

(**) Sonradan gelen düzeltme: Bahsettiğim otelde kalan Trump değil, Kim'miş. Trump, hayvanat bahçesinin btişiğindeki otelde kalıyor. Yani Trump'ın 2. kez gazabına uğramamışım. Bu kez, Kim'e toslamışım. :) Kim için beklemeye razıyım; Trump'ı bir daha hiç bekleyesim yoktu. :)

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder