Eski Bir Mezarlık
Üstüne
Bu kent, eski bir
mezarlık üstüne kuruldu,
Tehlikelidir sokakları
geceleri.
Gündüzleri bu kentin
güvercinleri,
Ölü çığlıkları gibi
öterler.
Ölü çığlıkları gibi, diri
çığlıkları gibi,
Çöken duvar, düşen çığ
gibi.
Önüne gelene saldırır bu
kentin köpekleri.
Parça parça ederler
pençelediklerini.
Kan içerler bu kentin
insanları sabahları;
Öğlenleri kan içerler,
akşamları kan içerler.
Kandan akla hayale
gelmedik
İktidarlar kurar,
saraylar inşa ederler.
Tuğla yaptılar eski
mezar taşlarını,
Oraya buraya
savurdular burada yatanları.
Yakınları eskiden
burada yatanlar artık,
Bu kentin
bütününde yas tutmaktadır.
Ölülere saygı
göstermeyenler, elbette,
Dirilere de
göstermezler ve keşke
Herşey saygıyla
sevgiyle çözülebilseydi
Ama öyle
olmuyor... Kan bulaşmış bu kentin heryerine.
Bu kent senin
kentin mi bir düşün?..
Bir düşüneyim
benimkidir belki de...
Kentleri kuranları
andık mı hiç söyleyin,
Yakıp yıkıp
fethedenler yerine...
Ulaş
Başar Gezgin, 1 Ocak 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder