Kayık ve
Deniz
Şimdi bir masal anlatacağım sana
Bir kayıkla denizin masalı bu:
Bir varmış bir yokmuş
Bir kayık varmış ki uymuş
Denizin çağrısına,
Martılar ve mavi dalgalar
Taşımış onu nice diyarlara.
Nice tutkuyla doluymuş kalbi kayığın,
Enginmiş bitimsizmiş denizin sevgisi ise.
Yorulmak bilmemiş kayık, yüzmüş çok uzun süre
Oysa o da ne: Çok uzaktaymış deniz, çok ama çok ötede.
Ay ışığında aydınlanmış bir gecede
Genç bir kız gibiymiş deniz öylece
Zihnini ve kalbini göndermişmiş sessizce
Kayığın her yanına çarpan dalgalar ile.
Kimi zamanlar, olmaksızın bir nedeni,
Çok sert çarpmış dalgalar, kayığın her yerine
(Çünkü değil mi ki, sonsuz aşkta bile,
Durabilir mi ki herşey yerli yerinde...)
Bir tek kayık anlamıştı onu,
Denizin ne kadar büyük olduğunu.
Yalnızca deniz bilebilmişti gerçekte
Kayığın nereden gelip, gittiğini nereye.
Kavuşamadığında deniz, kayığa,
Beyaz başını kaldırırdı o, yasla dolu.
Kavuşamadığında kayık, denize,
Binbir parça olurdu kalbi, acıyla dolu.
Bırakıp gidecek olsa idi deniz, kayığı,
Ancak güçlü dalgaları ve rüzgarları kalacaktı.
İşte senden uzakta kalırsam böyle uzun süre,
Nice fırtınalar kasırgalar esip gürleyecek içimde.
Xuan Quynh (Xuân Quỳnh) (1942-1988)
Vietnamlı kadın şair, 1963 (şiirin Vietnamca adı: ‘Thuyền và
Biển’)
Çeviren: Ulaş Başar Gezgin, 06.10.2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder