Vietnam
Açısından Kuşak ve Yol İnisiyatifi
Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin, ulasbasar@gmail.com
Twitter: ProfUlas
Çin’in Kuşak ve Yol İnisiyatifi (KYİ), Vietnam’da bir yandan
olumlu, bir yandan da olumsuz karşılanıyor. Olumlu karşılanıyor çünkü KYİ
projelerinin Vietnam’ın altyapı sorununu çözmenin iyi bir yolu olabileceği
düşünülüyor. Vietnam’ın yabancı yatırımcı çekmesinin nedenlerinden biri, düşük
işgücü maliyeti ise, diğeri, çevre ülkelere göre daha düzgün bir altyapıya
sahip olması. Ancak, ülkenin ekonomik büyümeyle birlikte altyapı gereksinimleri
iyice artacak. Örneğin, Vietnam hükümetinin resmi planlarına göre, büyüme için
gerekli olan yol ve köprülerin yalnızca altıda biri halihazırda kullanımda.
İkincisi, Vietnam’da elektriğe olan talep, ekonomik büyümeden daha hızlı bir
biçimde artıyor. KYİ projeleri, çoğunlukla altyapıya yönelik. Yollar, köprüler,
hızlı trenler ve enerji yatırımları öne çıkıyor. Bu açıdan, KYİ, Vietnam için
olumlu karşılanıyor.
Vietnam’daki
KYİ Kuşkuculuğunun Nedeni
Vietnam’ın KYİ’ye kuşkuyla yaklaşmasının nedeni ise, temel
olarak, Güney Çin/Doğu Vietnam Denizi’ndeki kara suları anlaşmazlığı. Bu
anlaşmazlığa karşın, KYİ’nin deniz yolları, bu bölgeden geçiyor. Bu da,
Vietnamlıları, KYİ’nin yalnızca bir ekonomik proje değil, jeo-stratejik bir
çalışma olduğu yönünde düşünmeye itiyor. İçe kapanık, dünya işlerinden el ayak
çekmiş bir ABD, yükselen bir Çin’le birleştiğinde, ortaya Vietnam zararına bir
sonuç çıkıyor: Çin, er ya da geç bu karasularına el koyacak ve bu durumun,
büyük çaplı bir askeri çatışmaya yol açması beklentisi doğuyor. Çin’in de
Vietnam’ın da kalkınma planlarında, bu tartışmalı suların getireceği enerji,
ticaret ve denizcilik kazançlarının merkezi nitelikte olduğunu görüyoruz.
Çin’in Başka
Yol Arayışları
Öte yandan, Çin’in bu kara suları sorununun kısa erimde
çözülemeyeceğini artık kabullendiğini ileri sürebiliriz. Bunun kanıtı, bu
bölgeden geçireceği deniz ticaret yolları yerine, Güneybatı Asya petrolüne
doğrudan erişimini sağlayacak Çin Pakistan Ekonomik Koridoru’na (ÇPEK) ağırlık
vermesinde. Güney Çin/Doğu Vietnam Denizi, Çin açısından sallantıda olmasaydı,
belki böyle bir proje akla bile gelmeyecekti; üstelik, bölgedeki çatışmalar
nedeniyle oldukça riskli bir proje. ÇPEK sayesinde, gerçekte, Vietnam, KYİ
projelerine karşı daha az baskı altında kalmış oluyor. Güneydoğu Asya ve özel
olarak Vietnam, KYİ projesinde birincil önemde değil. Bunu nereden anlıyoruz?
En büyük yatırım harcamalarının Avrasya kara köprüsü gibi Batı Asya’ya yönelik
projelere ayrılmış olmasından. Üstelik, Vietnam ve Çin, komşu ülkeler olarak,
zaten ekonomik anlamda iyice içiçe geçmiş durumdalar. KYİ projelerinin Vietnam
için olumlu getirileri, Laos ya da Orta Asya ülkeleri gibi denizsiz
coğrafyaların elde edeceği getirilerin çok altında olacak. Vietnam’ın KYİ’deki
görece önemsizliği, aslında onun elini güçlendiriyor ve Çin’in alternatiflerini
düşünmek için ona zaman kazandırıyor.
Ho Amca
Tavrı
Obama’yla birlikte, Çin’e karşı Pasifik Aşırı Ortaklık gibi
projeler rafa kalktı. Onun yerini, ‘Hint-Pasifik Stratejisi’ (HPS) adıyla,
Çin’in yükselişinden en çok rahatsız olan 4 ülkenin (ABD, Avustralya, Japonya
ve Çin) gevşek ortaklığı aldı. Ortada resmiyete dökülmüş bir durum yok, ama bu
dörtlü, bölgede Çin’in toplu alternatifi olarak görülüyor. Vietnam, Çin’den
tümüyle kopmak istemez. İki ülke, çok yakın ilişki içindeler. Ancak, yalnızca
Çin’e de yaslanamaz. KYİ, Vietnam üstündeki Çin etkisini arttıracağı için,
ülke, Ho Amca’nın zamanında başarılı olmuş olan, dengeleme ve risk azaltma
türünden bir siyaset uyguluyor; bir tarafın yandaşı olmadan “kimden ne
koparırım?” diye bakıyor. Soğuk Savaş döneminde, Sovyetlerle Çin birbirine
girmişken, Ho Amca, üstün liderlik becerileri ve yurtseverliğiyle, iki güçten
de destek alabiliyordu; “ya beni seç ya onu” diyenleri de dikkate almıyordu.
Bu, dünya solunda, ‘Ho Amca Tavrı’ adı altında haklı olarak övülüyordu. Sol içi
şiddet ve çatışmalar doruğa çıkmışken, solun değişik kesimleri Ho Amca’nın
liderliğinde birleşiyordu. Bugün de Vietnam, benzer bir siyaset uyguluyor;
uygulamak zorunda, çünkü süpergüçler arası yeni bir askeri savaşı kendi
topraklarında ya da yakınlarında bir daha yaşamak istemiyor. Vietnam Direnme
Savaşı, bugünün Vietnam’ı için de büyük dersler taşıyor.
Çin-Amerikan
Ticaret Savaşının Kazananı
Vietnam’ın işi zor. ABD ile Çin çatışırsa, savaşın
Vietnam-Çin tartışmalı kara sularında başlaması bekleniyor. Tersine, iki
süpergücün barış içinde yaşaması, Çin’in tartışmalı kara sularındaki
ilerlemelerine ABD’nin ses çıkarmaması anlamına geliyor. Obama, bir yandan
Vietnam’a yönelik Amerikan silah ambargosunu kaldırırken, bir yandan da
uyguladığı dış siyaset gereği, Çin’e karşı sertlikten kaçındı. Bu durumun
Vietnam’ın zararına olduğu düşünülüyor. Ancak, Trump zamanında beklenmedik bir
gelişme oldu ve ABD-Çin ticaret savaşı, Vietnam’a yaradı. Birçok Çin şirketi,
ABD’nin ticaret kısıtlamalarıyla başa çıkmak için üretimlerini Vietnam’a
taşıdı. Bu, KYİ’den bağımsız, fakat aynı zamanda onunla dolaylı olarak ilişkili
bir gelişme oldu. Birçok Çin malı, artık Vietnam’da üretilip ABD’ye Vietnam
ürünü olarak satılıyor. Vietnam, zaten Çinli ve genel olarak yabancı yatırımcı
için çekici bir üretim alanıydı; fakat yine de, Çin’in stratejik sayılan
çeşitli üretim etkinlikleri, anakara Çin’inden ayrılmıyordu. Bu, vesilesi oldu.
Vietnam’ın
Geleceği
KYİ’yle Vietnam’ın geleceği ne olur? KYİ, diyalektik bir
açıdan bakarsak, yalnız Çinli değil genel olarak yabancı yatırımcıyı çok daha
yüksek oranda Vietnam’a çekebilir. Neden? Birincisi, ülkenin altyapısı daha da
gelişmiş olacak. İkincisi, Çin’in KYİ yatırımlarına karşı, HPS modeli de boş
durmayacak. KYİ ile HPS, proje önerileri için Vietnam hükümetinin olurunu almak
üzere, daha uygun koşullar sunmak durumunda olacak. Vietnam, başkent Hanoi’daki
havaray projesini Çin’e, en büyük şehir olan Ho Çi Min Kenti’ndeki metro
projesini ise Japonya’ya verdi. Dolayısıyla, ülkenin “ya şunu ya bunu seçmek
durumundayım” gibi bir açmazı bulunmuyor; ancak birilerinin gelip altyapı
sorunlarını çözmesi gerekiyor.
Ya Yeşil Ya
Gri Vietnam
Belki bu, Vietnam için bir dönüm noktası olabilir: Tropikal
ülke, hâlâ güneş enerjisi kullanımında çok geride. Çin ise, dünyada güneş
paneli üretiminde bir numara. KYİ’nin daha fazla Çinli güneş enerjisi şirketini
Vietnam’a çekmesi bekleniyor. Çin, alternatif enerjili taşıtlarda da bir numara.
Öte yandan, birçok Çin şirketi, çevreye verdikleri zararlarla kötü bir üne
sahip. Çeşitli Çin şehirlerinde hava kirliliğinden kaynaklı puslu hava ve bunun
doğurduğu hastalıklar biliniyor. KYİ, Vietnam’a, Çin’den ikinci sınıf
şirketleri de çekebilir, en çevre dostu olanları da… Bu, büyük ölçüde, iki ülke
arasındaki pazarlığa bağlı. Kimi araştırmacılar, Vietnam ile Çin arasındaki KYİ
görüşmelerinin somut bir sonuca bağlanmasındaki gecikmenin, kapalı kapılar
ardında kalıp basına sızmayan birçok anlaşmazlığın belirtisi olduğunu ileri
sürüyor. Oysa KYİ’ye olumlu bakan çeşitli ülkelerde, görüşmeler hızla somut
adımlara dönüşmüştü.
Tay
Kanalı’na Dikkat
Dikkate almamız gereken bir gelişme de şu: Malakka Boğazı’nı
devre dışı bırakacak bir kanal projesi var. Bu, Tayland’ın Pasifik kıyısıyla
Hint Okyanusu kıyısını bağlayacak olan Kra Kanalı, diğer adıyla Tay Kanalı
projesi. Bu proje gerçekleşirse, Vietnam’ın güney ucunun önemi artacak.
Şimdiden oraya bir liman yapılmış durumda. Kanalın işler hale gelmesi durumunda,
Vietnam’la Hindistan arasındaki denizsel mesafe kısalacak. Bu da, HPS
ekseninde, daha yakın ilişkiler anlamına gelecek.
Sonuç:
Kıvraklık ve Zeka
Sonuç olarak, KYİ ile olsun ya da olmasın, Vietnam, daha
fazla Çinli ve Çinli olmayan yabancı yatırımcının, çalışanın ve turistin olduğu
bir coğrafya olacak. Bu koşulları ülke yararına çevirmek, Vietnam hükümeti için
kıvraklık ve zeka gerektiren büyük bir iş olmaya devam edecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder