Güneydoğu
Asya Açısından Çin’in Kuşak ve Yol İnisiyatifi
Prof.Dr. Ulaş Başar Gezgin, ulasbasar@gmail.com
Twitter: ProfUlas
Çin’in Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nden en başta ve en çok
etkilenecek bölgelerden biri, toplam 600 milyon nüfuslu Güneydoğu Asya. Bunun
birinci nedeni, Güneydoğu Asya’nın Myanmar, Laos ve Vietnam üzerinden kara
yoluyla, Filipinler, Vietnam, Malezya, Singapur, Brunei ve Endonezya üzerinden
deniz yoluyla Çin’e komşu olması. İkincisi, Çin’i Afrika’ya ve Avrupa’ya
bağlayacak olan Deniz İpek Yolu, Çin’le çevre ülkelerin kara suları
anlaşmazlığı yaşadığı Güney Çin/Doğu Vietnam/Batı Filipinler Denizi’nden
başlıyor ve oradan yine Güneydoğu Asya ülkeleri kıyılarından geçerek ve ancak
bu biçimde Hint Okyanusu’na ulaşabiliyor.
On Birbirine
Benzemezin Birliği
Güneydoğu Asya’nın, Avrupa Birliği kadar yerleşik olmasa da,
‘Güneydoğu Asya Birliği’ (GAB/ASEAN) adı altında oluşturduğu gevşek bir
bölgesel birlik var. Bu birlik, 10 ülkeden oluşuyor: Vietnam, Tayland, Malezya,
Kamboçya, Laos, Myanmar, Singapur, Endonezya, Filipinler ve Brunei. GAB,
gerçekte Soğuk Savaş yıllarında komünizme karşı kurulmuştu. Fakat Soğuk Savaş sonrasında,
eski hesaplar bir yana bırakıldı ve ekonomik büyüme temelinde birleşmek üzere,
sonradan bağımsız olan Doğu Timor dışında tüm Güneydoğu Asya ülkeleri GAB
çatısı altında toplandı. GAB’da Kamboçya, Laos ve Myanmar gibi düşük gelirli
tarım ülkeleri de var; Singapur ve Brunei gibi yüksek gelirli ülkeler de…
Siyasal düzenler ve kültürler de oldukça farklı. Ancak, GAB’ı yarım yüzyılı
aşkın bir süredir bir arada tutan, farklılıkları yerine ortak noktalarına
odaklanmaları.
İyimserler
ve Kötümserler
Çin’in Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin (KYİ) GAB’a etkilerine
ilişkin olarak temelde iki görüş var: İyimserler, “bölgedeki büyük altyapı
uçurumu Çin sayesinde kapanmış olacak” diyorlar. GAB’ın kendi altyapı projeleri
var, fakat bunlar için mali kaynaklar yetersiz. Bu nedenle, GAB’ın plan ve
projeleri genelde havada kalıyor ve somutlaşıp uygulamaya geçmiyor. Oysa Çin,
KYİ ile bu mali kaynağı sağlamış oluyor. Projelerde, yollar, köprüler,
limanlar, derin su limanları, barajlar, HES’ler, havaalanları vb. var. Bölge,
iyimserlere göre, KYİ sayesinde, enerji talebini de karşılamış olacak. Altyapı
ve enerji sorunları çözülmüş bir Güneydoğu Asya, elbette daha yüksek düzeyde ve
daha hızlı bir ekonomik büyüme kaydedecek.
Kötümserlere göre ise, bu gidişle, KYİ, GAB’ın ortadan
kalkmasına yol açacak. Bunun birinci nedeni, KYİ’nin Güneydoğu Asya ülkeleri
üzerindeki etkilerinin aynı olmaması. Düşük gelirli ve yatırım açlığı içindeki
Kamboçya, Laos ve Myanmar gibi ülkeler, ‘borç tuzağı’ ve ‘borç diplomasisi’
gibi kavramlarla birlikte anılıyor. Bu üçlünün altyapı projeleri için Çin’den
aldığı borç, çok yüklü. Bir örnek vermek gerekirse, Laos’taki tek bir demiryolu
projesi, ülkenin Toplam Yerel Üretim’inin (Gayrisafi Yurtiçi Hasıla) yaklaşık
yarısına karşılık geliyor. Çin, bu ülkelere ödeyemeyecekleri borçlar veriyor;
bunun karşılığında da, dış politikada Çin’e arka çıkan, egemenliklerinden ödün
veren bir noktaya gidiyorlar. Örneğin, karasuları anlaşmazlığında, GAB’ın Çin’i
kınayan bir açıklama yapması beklenirken, bu, bu üçlü tarafından engellendi.
GAB, oybirliğiyle karar alan bir oluşum. Hatta buna ‘GAB usulü karar’ deniyor.
Fakat Çin’le yakınlaşan bu üye ülkeler nedeniyle, GAB artık karar alamaz duruma
geliyor.
Dahası, KYİ projeleri GAB’da gerçekleştikçe, kartlar yeniden
karılıyor olacak. Örneğin, bugün GAB’ın ekonomik lideri, Singapur. Ancak, diğer
bölge ülkeleri, altyapı ve enerji açıkları giderildikçe, daha iyi bir konuma
gelmiş olacak. Singapur’u zorlayabilirler. Üstelik, uygulamaya dökülecek kimi
projelerin, Singapur’un ve Malezya’nın büyük gelir kaybı yaşamasına yol
açacağına kesin gözüyle bakılıyor. En az 3 proje, özellikle Singapur’un
yıldızlarını söndürecek nitelikte: Birincisi, karayolu kestirmesiyle Singapur’u
es geçen Myanmar enerji koridoru. İkincisi, yine karayoluyla mesafeyi kısaltan
Çin Pakistan Ekonomik Koridoru. Üçüncüsü ise, deniz yolunu kısaltacak Tay
Kanalı projesi. Bu projeyle, artık gemiler Singapur’u dolaşmak zorunda
kalmayacak.
Çin’in ve
Kuşak ve Yol İnisiyatifi’nin Alternatifleri
Güneydoğu Asya ülkeleri, bir denge siyaseti gütmek
durumundalar. Çin’den de vazgeçemezler, başka seçeneklerden de… Başka
seçeneklerden kasıt, Çin ve KYİ karşıtı ülkeler. Bunların belli başlıları, ABD,
Avustralya, Hindistan ve Japonya. Bunlar, Çin’i dışarıda bırakan ‘Hint-Pasifik
Stratejisi’ diye bir kavramsallaştırma üzerinden bir dörtlü oluşturmaya
çalışıyorlar. Ancak, bölgede etkileri oldukça zayıf. Bunda, Trump’ın içe dönük,
dünyadan çekilme yanlısı dış politika tercihinin payı büyük. Bu, Çin’in KYİ
projeleri için bir manevra alanı ve güç boşluğu yarattı.
Güneydoğu Asya ülkelerinin kimileri, Çin’e kuşkuyla
yaklaşmakta haklılar. Sri Lanka örneğinde, ülke, kapalı kapılar ardında, sessiz
sedasız, halktan ve hatta meclisten habersiz olarak, Çin’e yüklü miktarda
borçlandırılmıştı. Bu durum, ancak, başkan, seçimleri kaybedince ortaya çıktı.
Çin de, ABD gibi, bu tür gelişmelere büyük güç mantığıyla bakıyor, bölgesel
işbirliği gibi oluşumları tercih etmiyor; onun yerine ikili görüşmeler yapıyor.
Bunun nedeni şu: Birkaç devletin olduğu bir ortamda, kimi devletler Çin’e karşı
güçbirliği içinde pazarlık yapma olanağı kazanabilir; ama ikili görüşmelerde bu
olamıyor. Öte yandan, Singapur ve Brunei dışındaki Güneydoğu Asya ülkelerinin
KYİ yatırımlarına aç olduğu da bir gerçek. Dörtlü güç toparlanıp KYİ’nin
alternatifini sunabilirse, Güneydoğu Asya ülkelerinin eli güçlenecek. Ama bu
da, kısa erimde, Trump’ın başta olduğu bir Amerika’yla olanaksız. Dolayısıyla,
Güneydoğu Asya ülkeleri için en kestirme çözüm, toptan Çin yandaşlığı ya da
karşıtlığı yerine, projeleri zamana yayıp bir yandan da Japon yatırımcılara bir
bakmak oluyor. Mahathir Muhammed tam da bunu yaptı.
Sonuç
Bundan sonra bölgede gelişmeler ne yönde olur? KYİ, GAB’ı
güçlendirir mi, tersine dağıtır mı? Bu soruyu yanıtlamak için elimizde yeterli
veri şimdilik bulunmuyor. Biraz daha zaman geçmeli ki, ortaya çıkan bulgularla
birtakım öngörülerde bulunabilelim. Belirleyici olan, Çin, Güneydoğu Asya
ülkeleri ve dörtlünün planladıkları ve yapacakları olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder